Mülk Sûresi: 1-30

AÇIKLAMA:

 

Mülk Sûresi, kaynak tertiplerde Tûr-Hakka Sûreleri arasına yerleştirilmiştir!.. 

Tebâreke” ile başlayan iki sûreden ikincisidir (ilki Furkan Sûresi) !.. Hadîs-i Şerîfler’de “TebârekelMufassala”, “Mâni’a” (mâni olan) ve “Münciye” (kurtarıcı) diye de isimlendirilmiştir!..

Esbâb-ı Nüzûl olarak Mülk Sûresi’nin birkaç âyeti hakkında rivayet vardır!.. Bu rivayetler, sûre’nin nâzil olduğu dönem ve şartlar hakkında bir bilgi olarak faydalı olabilir!..

13.âyetle ilgili rivayet:

Sözünüzü (düşündüğünüzü) ister gizleyin (içinizde tutun) ister açığa vurun! Muhakkak ki O, sadırların (içinizin - bilincinizin - şuurunuzun) zâtı olarak Aliym’dir.”(Mülk: 13) âyetinin nüzûl sebebi, bundan önceki Tûr: 30’un sebebi nüzûl açıklaması gibidir!..

Kureyş müşrikleri, artık Rasûlullâh (a.s)’dan kurtulmak için çeşitli çare ve planlar üzerinde konuşup duruyorlardı!.. Onların bu tür birçok gizli haberlerine Rasûlullâh (a.s)’ın muttali olduğunu da gördüler... Bunun üzerine birbirlerine ‘Sözlerinizi gizli fısıltıyla söyleyin ki Muhammed'in ilâhı işitmesin!’ dediler!.. İşte bunun üzerine bu âyet nâzil oldu”, diye rivayet ediliyor!..

Tam bu aşamada, “Mülk (fiiller boyutu) elinde olan (onu her an dilediğince tedbir eden) ne yücedirO, her şeye Kaadir’dir!” (Mülk: 1), ne güzel bir teyit ve takviyedir!..

28-30 âyetleri ile ilgili rivayet de 13.âyetin sebebi nüzûlunu teyit eder bir bilgidir!..

De ki: ‘Bir düşünün! Allâh beni ve benimle beraber olanları helâk etse ya da bize rahmet etse; hakikat bilgisini inkâr edenleri feci bir azaptan kim kurtarır?’ ... De ki: ‘O, Rahmân’dır; O’na hakikatimiz olarak iman ettik ve O’na tevekkül ettik! Kimin apaçık yanlış düşünce içinde olduğunu yakında bileceksiniz!’ ... De ki: ‘Bir düşünün! Eğer suyunuz çekilse, sizde kim kaynak açıp su (ilim) oluşturur?” (28-30) âyetlerinin nüzûl sebebi şöyle rivayet edilir: “Mekke kâfirleri, Rasûlullâh'a (s.a.v.) ve müminlere ‘helâk olsunlar’ diye beddua ederlerdi!.. Bunun üzerine bu âyetler nâzil oldu.

Mülk Sûresi’nin fazileti hakkında bir rivayet:

Bilmeden bir insan mezarının üzerine çadır kuran bir sahâbi, insan mezarının Mülk Sûresi’ni sonuna kadar okuduğunu işitir!.. Bunu haber verdiğinde Hz. Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: 

O (Mülk Suresi) mânia’dır, o münciye’dir; onu kabir azabından kurtarır!

 

“B”İsmillâhir Rahmânir Rahıym

1-) Tebârekelleziy BiyediHİlMülkü, ve HUve ‘alâ külli şey’in Kadiyr;

Mülk (fiiller boyutu) elinde olan (onu her an dilediğince tedbir eden) ne yücedir! O, her şeye Kaadir’dir.

2-) Elleziy halekalmevte velhayâte liyeblüveküm eyyüküm ahsenu ‘amela* ve HUvel ‘Aziyzul Ğafûr;

Ortaya koyacaklarınız itibarıyla hanginizin daha mükemmel olduğunu yaşatmak için ölümü ve hayatı yaratan “HÛ”dur! O, Aziyz’dir, Ğafûr’dur.

3-) Elleziy haleka seb’a Semavatin tıbaka* ma tera fiy halkırRahmâni min tefavut* ferci’ılbasare hel tera min futûr;

Semâları yedi boyut (hâlinde) yaratan “HÛ”dur! Rahmân’ın yaratışında hiçbir uyumsuzluk göremezsin! Hadi bakışını döndür de bak! Bir kopukluk - uyuşmazlık görüyor musun?

4-) Sümmerci’ıl basare kerrateyni yenkalib ileykelbasaru hasien ve hüve hasiyr;

Sonra bakışını iki kere daha döndür de bak! Bakışın en yorgun (aradığın kusuru bulamamış hâlde), hor-hakir olarak sana döner!

5-) Ve lekad zeyyennes Semaeddünya Bimesabiyha ve ce’alnaha rucûmen lişşeyatıyni ve a’tedna lehüm ‘azâbes se’ıyr;

Andolsun ki dünyanın (düşünce) semâsını, aydınlatıcılar (hakikat bilgileriyle) olarak donattık! Onları meydana getirdik ki, şeytanları (şeytanî fikirleri) taşlayıp uzaklaştırmaları için! Onlar için alevli ateşin azabını hazırladık.

6-) Ve lilleziyne keferu BiRabbihim ‘azâbu cehennem* ve bi’sel masıyr;

Hakikatlerini oluşturan Rablerini inkâr edenler için cehennem azabı vardır! Ne kötü dönüş yeridir o!

7-) İzâ ülku fiyha semi’u leha şehiykan ve hiye tefur;

Onun içine atıldıklarında, o kaynayarak fışkırırken, onun gümbürtüsünü işitirler!

8-) Tekâdu temeyyezu minelğayz* küllema ülkıye fiyha fevcun seelehüm hazenetüha elem yeti’küm neziyr;

Gayzından (şiddetli taşmasından) neredeyse çatlayacak hâldedir! Onun içine her bir bölük atıldıkça, muhafızları onlara: “Size bir uyarıcı gelmedi mi?” diye sorar.

9-) Kalu belâ kad caena neziyrun fekezzebna ve kulna ma nezzelAllâhu min şey’* in entüm illâ fiy dalâlin kebiyr;

(Cehennem ehli de) der ki: “Evet, gerçekten bize bir uyarıcı geldi de biz inanmayıp reddettik! ‘Allâh hiçbir şey inzâl etmemiştir; sizin yaptığınız çok büyük bir sapıklıktır’ dedik.”

10-) Ve kalu lev künna nesme’u ev na’kılu ma künna fiy ashabisse’ıyr;

Derler ki: “Eğer dinleseydik onları, aklımızı kullansaydık; alevli ateşte yanan halk içinde olmazdık!”

11-) Fa’terefu Bizenbihim* fesuhkan liashabis se’ıyr;

Suçlarını böylece itiraf ettiler! Uzaklığı yaşasın dev alevli ateş ehli!

12-) İnnelleziyne yahşevne Rabbehüm Bilğaybi lehüm mağfiretun ve ecrun kebiyr;

“Gayb”ları olarak Rablerinden haşyet duyanlara gelince, onlar için bir mağfiret ve büyük bir ecir vardır.

13-) Ve esirru kavleküm evicheru Bih* inneHU ‘Aliymun BiZâtissudur;

Düşündüğünüzü ister içinizde tutun ister açığa vurun! Muhakkak ki O, sadırların (içinizin - bilincinizin - şuurunuzun) zâtı olarak Aliym’dir.

14-) Elâ ya’lemu men haleka, ve HUvel Latıyful Habiyr;

Yarattığını bilmez mi! O, Latiyf’tir, Habiyr’dir.

15-) HUvelleziy ce’ale lekümül’Arda zelûlen femşû fiy menâkibiha ve kûlu min rizkıh* ve ileyHİnnuşur;

O, arzı (bedeni) size (bilincinize) tâbi oluşturdu! Onun omuzlarında yürüyün ve O’nun yaşam gıdasından nasiplenin! Yeniden varoluşunuz O’na dönük olacaktır!

16-) Eemintüm men fiysSemâi en yahsife Bikümül’Arda feizâ hiye temur;

Semâdakinin sizi arzınıza geçirmesinden güvencede misiniz? Birden o harekete geçip çalkalanmaya başlar!

17-) Em emintüm men fiysSemâi en yursile ‘aleyküm hasiba* feseta’lemûne keyfe neziyr;

Ya da semâdakinin, üzerinize bir kasırga - hortum irsâl etmesinden güvencede misiniz? Uyarımın anlamını bileceksiniz!

18-) Ve lekad kezzebelleziyne min kablihim fekeyfe kâne nekiyr;

Andolsun ki onlardan öncekiler de yalanladı! Benim, beni inkâr sonucunu yaşatmam nasıl oldu!

19-) Evelem yerav ilettayri fevkahüm sâffatin ve yakbıdne, ma yumsikühünne illerRahmân* inneHU Bikülli şey’in Basıyr;

Üstlerinde saf saf kanatlarını açıp yükselen, kapayıp inen kuşları görmezler mi! Onlar Rahmânî kuvvelerle bunu başarıyorlar! Muhakkak ki O, her şeyi (hakikati olarak) Basıyr’dir.

20-) Emmen hazelleziy hüve cündün leküm yansurukum min dûnirRahmân* inilkâfirune illâ fiy ğurur;

Ya da Rahmân’a karşı size yardım edecek ordunuz mu var? Hakikat bilgisini inkâr edenler yalnızca bir aldanış içindedirler!

21-) Emmen hazelleziy yerzükuküm in emseke rizkaHU, bel leccû fiy ‘utuvvin ve nüfûr;

Eğer yaşam gıdanı kesse, kimdir şu sizi besleyecek? Hayır, azgınlık ve nefretle kaçışı inatla sürdürmekteler!

22-) Efemen yemşiy mükibben ‘alâ vechihi ehda emmen yemşiy seviyyen ‘alâ sıratın müstekıym;

Peki, âmâ olarak yüzüstü sürünen mi doğru yolda gider yoksa sırat-ı müstakim üzerinde dimdik önünü görerek yürüyen mi?

23-) Kul HUvelleziy enşeeküm ve ce’ale lekümüssem’a vel’ebsare vel’ef’idete, kaliylen ma teşkûrun;

De ki: “Sizi inşa eden ve sizin için algılama kuvvesi, idrak kuvvesi (basîret) ve FUADLAR (Esmâ mânâ özelliklerini beyine yansıtıcı kalp nöronları) oluşturan “HÛ”dur! Ne kadar az şükrediyorsunuz (değerlendiriyorsunuz)!”

24-) Kul HUvelleziy zereeküm fiyl’Ardı ve ileyHİ tuhşerun;

De ki: “Sizi, arzda yaratıp yayan “HÛ”dur! O’na haşr olunacaksınız!”

25-) Ve yekulûne metâ hâzelva’dü in küntüm sadikıyn;

Derler ki: “Eğer sözünüzde sadıksanız, bu tehdidiniz ne zaman (gerçekleşecek)?”

26-) Kul innemel’ılmu ‘indAllâh* ve innema ene neziyrun mubiyn;

De ki: “O’nun bilgisi Allâh indîndedir! Şüphesiz ki ben apaçık uyarıcıyım!”

27-) Felemma raevhu zulfeten siet vucûhülleziyne keferu ve kıyle hâzelleziy küntüm Bihi tedde’un;

Onu (ölümü) yaklaşmış gördüklerinde, o hakikat bilgisini inkâr edenlerin yüzleri kötü oldu (karardı)! “İşte bu, kendisini bir an önce yaşamayı temenni ettiğinizdir!” denildi.

28-) Kul eraeytum in ehlekeniyAllâhu ve men ma’ıye ev rahımena, femen yüciyrulkafiriyne min ‘azâbin eliym;

De ki: “Bir düşünün! Allâh beni ve benimle beraber olanları helâk etse ya da bize rahmet etse; hakikat bilgisini inkâr edenleri feci bir azaptan kim kurtarır?”

29-) Kul HUverRahmânu amenna Bihi ve ‘aleyhi tevekkelna* feseta’lemune men hüve fiy dalâlin mubiyn;

De ki: “O, Rahmân’dır; O’na hakikatimiz olarak iman ettik ve O’na tevekkül ettik! Kimin apaçık yanlış düşünce içinde olduğunu yakında bileceksiniz!”

30-) Kul eraeytüm in asbeha mâüküm ğavren femen ye’tiyküm Bimâin me’ıyn;

De ki: “Bir düşünün! Eğer suyunuz çekilse, sizde kim kaynak açıp su (ilim) oluşturur?

97 / 188

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!