Kitabullâh Diyor Ki...
İnsanlardan kimi de Allâh dûnunda tapındıkları varlıklar edinip, onları Allâh sevgisiyle (Allâh’mışçasına) severler! İman edenler ise sevdiklerinin yalnızca Allâh olduğunun şuurundadırlar (gayrına varlık vermezler). O (hakikati inkâr ederek nefslerine) zulmedenler, bu yüzden azaba düşeceklerini gördüklerinde, âlemlerden açığa çıkan kuvvetin yalnızca Allâh’a ait olduğunu fark ederler, ama iş işten geçmiştir; keşke bunu önceden görebilselerdi... Allâh “Şediyd’ül Azâb”dır (yapılan yanlışta ısrar edenlere sonucunu şiddetle yaşatandır)! (2.Bakara: 165)
Bu süreçte onlar her yönleriyle ortaya çıkarlar! Onlar hiçbir şeyi Allâh’a gizleyemezler... “Yaşanan süreçte (Allâh’a göre ‘AN’ vardır, tek bir süreç) Mülk kiminmiş?”... “Vâhid, Kahhâr olan (Tek ve mutlak hükmü zaman mekân kavramsız olarak yerine gelen) Allâh’ındır!” (40.Mu'min: 16)
Ahmed Hulusi Kimdir?
Kimseden maddi veya siyasi ya da manevî bir beklentisi olmayıp, düşünebilen beyinlerle düşüncelerini yalnızca kulluk ve bir insanlık borcu olarak paylaşan bir düşünürdür!
Daha fazla bilgi...- Ahmed HulusiŞahidi olmadığın olay hakkında zannına göre konuşuyorsundur. İnsanların ne yaptığını araştırmak tecessüstür. Herkes kendi hesabını verecek! Beyinler “ölü kardeşinin etini yemek” misaliyle anlatılan gıybetin dehşetini düşünemiyorsa, bırakın dilediğini yapsın. Sonu acı olacak! Allâh beyini kendi Esmâsını Zâhir kılsın, gereğini yaşayasın diye YARATMIŞ, onu dedikodu ve gıybetle harcayana ne yazık! Sana ne başkasından!