Nasr Sûresi: 1-3

AÇIKLAMA:

 

Nasr Sûresi, sebeb-i nüzûl rivayetlerinde meşhûr olan, bütün bir sûre olarak Kur’ân vahyi’nin son sûresi’dir!.. Kaynak tertiplerde de ağırlıklı böyle yerleştirilmiştir!.. Nitekim bu sûreye “tevdi” (vedalaşma, veda) sûresi de denilmiştir!.. 

Başındaki “izâ”yı (gelecek zaman zarfı ve cezmetmeyen şart edâtı anlamında değil), “kad” (tekîd ve tahkîk) mânâsında alınması işin ruhuna daha uygun görünüyor!.. Böylece hem zâhirdeki realiteye/siyere mutabık olur, hem de sûre’nin sırrı ve bâtın mânâsı, ümmet içinde (mazharları için) devam eder!.. Allâhu âlem!..

Abdullâh İ. Abbâs ra.’ın şöyle dediği rivayet ediliyor:

Nebi (sav), ‘İzâ câe Nasrullâhi velFethu’yu okudu ve (bu arada) Ehl-i Yemen (Yemen halkından bir topluluk), yufka yürekli, yumuşak tabiatlı, cömert kalpli ve büyük haşyetli hâlde geldiler ve fevc fevc Allâh’ın dini’ne girdiler!

Medine’ye fevc fevc gelen kabilelerden, Hz. Rasûlullâh (a.s)’ın vefatından önce Medine’ye en son gelen kabile (Benî Neha’), 200 kişilik Yemenli’dir!..

Nitekim Hz. Rasûlullâh (sav) şöyle buyurmuş:

Muhakkak ki Ben, Rabbiniz’in (Rahmân’ın) nefesini, Yemen tarafından alıyorum!

Rivayet edilir ki bu sûre nâzil olduğunda bazı sahabeler ağlarlar... Kendilerine “Zafer ve fetih’ten müjde veren bir sûre için mi ağlıyorsun?” denildiğinde, “Her kemâl bir zevâlin habercisidir... Bu sûre, Hz. Rasûlullâh (sav)’in aramızdan ayrılacağını haber veriyor!” derler... 

Başka bir rivayette ise bu sûre nâzil olduğunda Hz. Rasûlullâh (s.a.v.), bir hutbe irâd eder ve o hutbede: “Bir kul ki, Allâh Onu dünya ile kendine lika (kavuşma) arasında muhayyer bıraktı da o Allâh’a lika’yı seçti” deyince Hz. Ebû Bekir es-Sıddîk ra. bunun ne anlama geldiğini anlar ve ağlar!..

Hz. Aişe ra. vâlidemiz ise şöyle der: “’İzâ câe Nasrullâhi velFeth’ sûresi nâzil olduktan sonra, Hz. Rasûlullâh (s.a.v.) rükû’ ve secdelerinde: ‘SubhâneKEllâhümme Rabbenâ ve BiHamdiKE; Allâhümağfirliy= Subhânsın Rabbimiz olan Allâh!.. Senin Hamdinle(dir bu işlevim)!.. Allâhım beni mağfiret et!’' demeyi çoğaltmıştı.”

 

“B”İsmillâhir Rahmânir Rahıym

1-) İzâ câe nasrullahi velfeth;

Nasrullah (Allâh nusreti) ve el Feth (mutlak açıklık - şuur bakışı) geldiğinde,

2-) Ve raeytenNâse yedhulûne fiy diynillâhi efvâcâ;

İnsanları öbek öbek Allâh’ın dinine girer hâlde gördüğünde,

3-) Fesebbıh BiHamdi Rabbike vestağfirHU, inneHÛ kâne Tevvâbâ;

Rabbinin Hamdi olarak tespih et ve O’ndan mağfiret dile! Muhakkak ki O, Tevvab’dır.

186 / 188

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!