Hakka Sûresi: 1-52

AÇIKLAMA:

 

Hakka Sûresi, kaynak tertiplerde Mülk-Me’aric Sûreleri arasına yerleştirilmiştir!.. 

Esbâb-ı Nüzûl olarak Hakka Sûresi’nin âyetleri hakkında ciddi bir rivayete rastlamadık!.. Birkaç âyeti hakkında isnâdı zayıf rivayet vardır!.. Bu rivayetler, sûre’nin nâzil olduğu dönem ve şartlar hakkında bir bilgi olarak belki faydalı olabilir!..

Yemin olsun görmekte olduklarınıza ve görmediklerinize! Muhakkak ki O, Keriym bir Rasûlün kavlidir (sözüdür).” (Hakka: 38-40) ve devamı âyetlerinyeni muhataplar dolayısıyla Kureyş müşriklerinin ileri gelenlerinden Velîd B. Muğîre'nin, 'Muhammed bir sihirbazdır'; Ebû Cehl'in, 'bir şâirdir'; Ukbe'nin, 'bir kâhindir’ demeleri üzerine nâzil olduğu rivayet ediliyor!..

Kurân’da bir defa geçen “Rabbi’nin Arş’ını taşıyan sekiz melek” tanımı, bu sûre’nin 17.âyetinde geçer!..

 

“B”İsmillâhir Rahmânir Rahıym

1-) ElHakkatü;

El Hakka (ölümle birlikte ortaya çıkacak mutlak hakikat)!

2-) MelHakkatü;

Nedir El Hakka?

3-) Ve ma edrake melHakkatü;

El Hakka’yı sana bildiren nedir?

4-) Kezzebet Semûdu ve ‘Adun Bilkari’ati;

Semud ve Ad, o Karia’yı (ölüm sonrası yaşanacak sonsuz yaşamı) yalanladılar.

5-) Feemma Semûdu feühlikü Bittağıyeti;

Semud’a gelince, yüksek sesli depremle helâk edildiler!

6-) Ve emma ‘Adun feühlikû Biriyhın sarsarin ‘atiyetin;

Ad’a gelince, şiddetli bir kasırgayla helâk edildiler!

7-) Sahhareha ‘aleyhim seb’a leyâlin ve semaniyete eyyamin husumen feteralkavme fiyha sar’a keennehüm a’cazu nahlin haviyeh;

Onu (kasırgayı) onlara, yedi gece ve sekiz gün musallat etti! O toplumu orada içi boş hurma kütükleri gibi yere yıkılmış görürsün!

8-) Fehel tera lehüm min bakıyeh;

Onlardan geriye kalan ne görüyorsun?

9-) Ve câe fir’avnu ve men kablehu velmü’tefikatu bil hatıeti;

Firavun, ondan öncekiler ve helâk olmuş şehirler, hep o hatayı yapanlar!

10-) Fe’asav Rasûle Rabbihim feehazehüm ahzeten rabiyeten;

Rablerinin Rasûlüne âsi oldular da (Rableri) onları şiddetle yakalayıverdi!

11-) İnna lemma tağal mâu hamelnaküm fiylcariyeti;

Muhakkak ki o su, kontrol dışı yükseldiğinde, sizi akıp gidenin içinde biz taşıdık!

12-) Linec’aleha leküm tezkireten ve te’ıyeha üzünün va’ıyeh;

Onu, sizin için bir hatırlatma ve iyi algılayan kulak da onu iyi kavrasın diye (naklettik)!

13-) Feizâ nufiha fiysSuri nefhatun vahıdetun;

Sur’a (sûretlere - o anki bedenlere) nefha-i vahide (tek bir üfürüş) üflendiğinde (bilinçler hakikatlerini bedensiz fark ettiklerinde)...

14-) Ve humiletil’Ardu velcibalu fedükketa dekketen vahıdeten;

Arz (bedenler) ve dağlar (benlikler) kaldırılıp da tek darbeyle darmadağın edildiklerinde;

15-) Feyevmeizin veka’atilvakı’atü;

İşte o süreçte, o vâkı’a (herkesin mutlak hakikati fark edip yaşaması) oluşmuştur!

16-) Venşakkatis Sema’u fehiye yevmeizin vahiyeh;

O semâ (benlik bilinci) yarılmıştır! O süreçte o, göçmüştür!

17-) VelMelekü ‘alâ ercaiha* ve yahmilu ‘Arşe Rabbike fevkahüm yevmeizin semaniyeh;

Melek de onun etrafındadır! Rabbinin arşını ise o süreçte onların (mahlûkatın) üstünde (boyutsal üstünde - derûnî yüceliğinde)bulunan sekiz (kuvve) taşır.

18-) Yevmeizin tu’radune lâ tahfa minküm hafiyeh;

O süreçte, hiçbir gizliniz gizli kalmaksızın arz olunursunuz (apaçık ortada olursunuz)!

19-) Feemma men ûtiye Kitabehu Bi yemiynihi feyekulu hâumukreû Kitabiyeh;

Kitabı (yaşam bilgi kayıtları) sağından oluşmuş olana gelince; o şöyle der: “İşte alın, okuyun bilgilerimi!”

20-) İnniy zanentu enniy mülakın hısabiyeh;

“Gerçekten ben, yaptıklarımın sonucuna kavuşacağımı düşünüyordum!”

21-) Fehüve fiy ‘ıyşetin radıyeh;

Artık o, mutlu bir seyir içindedir;

22-) Fiy cennetin ‘aliyetin;

Âli (yüce) bir cennette!

23-) Kutufuha daniyeh;

Onun yaptıklarının getirisi nimetler, elinin altındadır!

24-) Külu veşrebu henien Bima esleftum fiyl’eyyamilhaliyeh;

Geçmişinizde yaptıklarınızın sonucu olarak şimdi afiyetle yiyip için!

25-) Ve emma men ûtiye Kitabehu Bişimalihi feyekulu ya leyteniy lem ûte Kitabiyeh;

Yaşam bilgisi kayıtları (kitabı) solundan oluşmuş olana gelince; o da şöyle der: “Keşke bana kayıtlarım hiç verilmeseydi!”

26-) Ve lem edri ma hısabiyeh;

“Hesabımı (yaptıklarımın sonucunun ne olduğunu) hiç bilmeseydim!”

27-) Yaleyteha kânetilkadıyete;

“Keşke (bu aşamaya gelinmeden) iş bitmiş olsaydı!”

28-) Ma ağnâ ‘anniy maliyeh;

“Servetim bana hiçbir fayda sağlamadı!”

29-) Heleke ‘anniy sultaniyeh;

“Bütün gücüm de yok olup gitti.”

30-) Huzûhu feğulluhu;

“Tutun da bağlayın onu!”

31-) Sümmel cahıyme sallûhu;

“Sonra Cahîm’e (cehenneme) atın onu!”

32-) Sümme fiy silsiletin zer’uha seb’une zira’an feslukûh;

“Sonra uzunluğu yetmiş arşın olan bir zincir içine sokun onu;”

33-) İnnehû kâne lâ yu’minu Billâhil’Azıym;

“Çünkü o, Esmâ’sıyla hakikati olan Aziym Allâh’a iman etmiyordu!”

34-) Ve lâ yehuddu ‘alâ ta’amil miskiyn;

“Yoksulları doyurmak konusunda hiç çabası yoktu (cimriydi)!”

35-) Feleyse lehülyevme hahuna hamiym;

“İşte bu süreçte onun hiçbir candan dostu yoktur.”

36-) Ve lâ ta’amun illâ min ğısliyn;

“İrinli artıklardan başka yiyecekleri olmaz;”

37-) Lâ ye’küluhu illelhatıun;

“Suçlular sadece onu yer!”

38-) Fela uksimu Bima tubsırun;

Yemin olsun görmekte olduklarınıza,

39-) Ve ma lâ tubsırun;

Ve görmediklerinize!

40-) İnnehu lekavlu Rasûlin keriym;

Muhakkak ki O, Keriym bir Rasûlün kavlidir (sözüdür).

41-) Ve ma hüve Bikavli şa’ır* kaliylen ma tu’minun;

O bir şair sözü değildir... İmanınız çok kısıtlı!

42-) Ve lâ Bilkavli kâhin* kaliylen ma tezekkerun;

Bir kâhin sözü de değildir... Hatırlayıp düşünmeniz de çok kısıtlı!

43-) Tenziylun min Rabbil’alemiyn;

Rabb-ül âlemîn’den bir tenzîldir (tafsile indirme)!

44-) Velev tekavvele ‘aleyna ba’dal’ekaviyl;

Uydurup bize atfetseydi;

45-) Leehazna minhu Bilyemiyn;

Elbette O’ndan sağ elini (gücünü) alırdık.

46-) Sümme lekata’na minhülvetiyn;

Sonra, elbette O’nun şah damarını (carotis arter) keserdik!

47-) Fema minküm min ehadin ‘anhu haciziyn;

Sizden hiçbir kimse de buna engel olamazdınız.

48-) Ve innehû letezkiretun lilmüttekıyn;

Muhakkak ki O (Kur’ân), korunmak isteyenler için düşündürücü hatırlatmadır!

49-) Ve inna lena’lemu enne minküm mükezzibiyn;

Muhakkak ki biz, yalanlayanlarınızı elbette biliyoruz.

50-) Ve innehû lehasretun ‘alelkafiriyn;

Muhakkak ki O (kıyamet süreci), hakikat bilgisini inkâr edenler için elbette büyük pişmanlıktır!

51-) Ve innehû leHakkulyakıyn;

Muhakkak ki O (kıyamet süreci), elbette Hakk-el Yakîn’dir (hakikatin en açık seçik yaşantısıdır)!

52-) Fesebbih Bismi Rabbikel ‘Azıym;

Öyleyse, ismi Aziym olan Rabbin namına (Esmâ’sına kullukla) işlevine devam ederek O’nu tespih etmiş ol!

98 / 188

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!