Haşr Sûresi: 18-24

AÇIKLAMA:

 

Haşr Sûresi: 18-24 âyet grubu, 131. ve 132. açıklamalar ile değerlendirilmelidir!.. 

Bu âyetlerin fazileti hakkında hadîs-i şerîfler:

Sabah ettiğinde kim üç kerre: ‘Eûzü BillâhisSemî’il Alîmi mineşŞeytânirRaciym” der ve Haşr Sûresi’nin âhirinden üç âyeti okursa, Allâh ona akşam edinceye kadar salât eden yetmiş bin melek müvekkel kılar!.. Eğer o günde ölürse şehiyd olarak ölür!.. Kim akşam ettiğinde onu(n aynını) okursa, aynen böylecedir!

Hz. Rasûlullâh’dan Kuran’ın kıraatını okuyan sahabeye, “Lev enzelnâ hâzel Kur’âne alâ cebelin...” âyetine geldiğinde, Hz. Rasûlullâh (a.s)’ın: “Elini başına koy” dediği; çünkü Cibrîl a.s.’ın da bu âyeti indirdiğinde, Hz. Rasûlullâh (a.s)’a: “Elini başına koy; bu, sam(ölüm)dan başka her derde şifâdır!” dediği nakledilir...!

 

18-) Ya eyyühelleziyne amenûttekullahe veltenzur nefsun ma kaddemet liğad* vettekullah* innAllâhe Habiyrun Bima ta’melun;

Ey iman edenler Allâh’tan korunun! Bir nefs yarın (vefat ötesi) için önceden ne gönderdiğine bir baksın! Allâh’tan korunun! Muhakkak ki Allâh yaptıklarınızda Esmâ’sıyla yaratanı olarak Habiyr’dir.

19-) Ve lâ tekûnu kelleziyne nesullahe feensahüm enfusehüm* ülâike hümülfasikun;

Şu, Allâh’ı unuttukları için, Allâh’ın da onlara nefslerini (-n hakikatini) unutturduğu kimseler gibi olmayın... İşte onlar inancı bozukların ta kendileridir!

20-) Lâ yesteviy ashâbunnâri ve ashâbulcenneti, ashâbulcenneti hümülfâizûn;

Nâr ehli ile Cennet ehli bir olmaz... Cennet ehli kurtuluşa erenlerin ta kendileridir!

21-) Lev enzelnâ hâzelKur’âne ‘alâ cebelin leraeytehu hâşi’an mutesaddi’an min haşyetillâh* ve tilkel’emsâlu nadribuhâ linNâsi le’allehüm yetefekkerun;

Eğer şu Kurân’ı (bildirdiği gerçeği) bir dağın (benlik sahibi bilinç - ego - eniyet) üzerine inzâl etseydik, elbette onu Allâh (ismiyle işaret edilen’in) haşyetinden (muhteşem azamet karşısında benliğinin hiçliğini fark ederek) huşû ederek, çatlayıp paramparça olduğu hâlde görürdün! İşte bu MİSALLERİ (sembolik anlatımları) insanlara tefekkür etsinler diye veriyoruz!

22-) HUvAllâhulleziy lâ ilâhe illâ HU* ‘Âlimulğaybi veşşehâdeti, “Hu”verRahmânurRahıym;

“HÛ” Allâh, tanrı yok, sadece “HÛ”! Gayb ve şehâdeti daimî bilendir! “HÛ”, Er Rahmân (tüm El Esmâ özelliklerini mündemiç olan)Er Rahıym’dir (tüm El Esmâ özelliklerini açığa çıkaran - o özelliklerle Efâl âlemini seyrinde yaşamakta olan).

23-) HUvAllâhulleziy lâ ilâhe illâ HU* el Melik’ül Kuddûs’üs Selâm’ul Mu’min’ul Müheymin’ul ‘Aziyz’ul Cebbâr’ul Mütekebbir* SubhânAllâhi ‘ammâ yüşrikûn;

“HÛ” Allâh, tanrı yok, sadece “HÛ”! Melik’tir (efâl, oluşlar âleminde mutlak hükmü yürüyen), Kuddûs’tür (yaratılmışlığa ve kevne ait nitelenmelerden, yaratılmış kavramlardan münezzeh), Selâm’dır (yaratılmışlarda yakîn ve kurb hâlini oluşturup mâiyet sırrını açığa çıkartan), Mu’min’dir (iman açığa çıkartarak hakikatini müşahedeye yönelten), Müheymin’dir (gözetip himaye eden, muhteşem azametini seyirde yaratılmışlığı kaldıran), Aziyz’dir (karşı konulması imkânsız olarak dilediğini yapan), Cebbâr’dır (iradesini zorunlu kabul ettiren), Mütekebbir’dir (Mutlak yegâne Kibriyâ {eniyeti} olan)! Allâh, onların ortak koştukları tanrı kavramlarından Subhan’dır!

24-) HUvAllâhul Hâlik’ul Bâri’ül Musavviru leHUl’ Esmâ’ül Hüsnâ* yüsebbihu leHU mâ fiysSemâvâti vel’Ard* Ve HUvel’Aziyz’ul Hakiym;

O Allâh, Hâlık (mutlak yaratan - Esmâ özelliklerini fiile dönüştüren), Bâri (her yarattığını, zaman ve özellik olarak tüme uyumlu tafsile getiren), Musavvir (sonsuz mânâ sûretlerini açığa çıkaran); Esmâ ül Hüsnâ O’na aittir! Semâlarda ne var ve arzda ne varsa Allâh’ı tespih (ortaya koydukları işlevle Esmâ özelliklerini açığa çıkararak kulluk etmeleri) içindir; “HÛ” Aziyz’dir, Hakiym’dir.

140 / 188

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!