24. De ki: “Sizi, arzda yaratıp yayan “HÛ”dur! O’na haşr olunacaksınız!”

25. Derler ki: “Eğer sözünüzde sadıksanız, bu tehdidiniz ne zaman (gerçekleşecek)?”

26. De ki: “O’nun bilgisi Allâh indîndedir! Şüphesiz ki ben apaçık uyarıcıyım!”

27. Onu (ölümü) yaklaşmış gördüklerinde, o hakikat bilgisini inkâr edenlerin yüzleri kötü oldu (karardı)! “İşte bu, kendisini bir an önce yaşamayı temenni ettiğinizdir!” denildi.

28. De ki: “Bir düşünün! Allâh beni ve benimle beraber olanları helâk etse ya da bize rahmet etse; hakikat bilgisini inkâr edenleri feci bir azaptan kim kurtarır?”

29. De ki: “O, Rahmân’dır; O’na hakikatimiz olarak iman ettik ve O’na tevekkül ettik! Kimin apaçık yanlış düşünce içinde olduğunu yakında bileceksiniz!”

30. De ki: “Bir düşünün! Eğer suyunuz çekilse, sizde kim kaynak açıp su (ilim) oluşturur?

Bilgi:

Seyyidimiz, Rasûlümüz, Muhammed Mustafa (s.a.v.) Mülk Sûresi için buyurmuştur ki;

“O bir maniâdır; O bir münciedir (kurtarıcıdır). Kişiyi kabir azabından korur ve kurtarır.”

Biliyoruz ki, ölüp yok olmak, ya da ölüp derin bir yoklukta beklemek asla söz konusu değil... Ölümü tadacağız!.. Yani, bu beden kullanılmaz hâle gelip elimizden alınacak ve onun yerine hemen o anda yeni bir bedenle yaşamımıza Kabir âleminde, kabir içinde, canlı canlı, diri diri; aklı, şuuru yerinde olarak; zihinsel faaliyetleri aynen eskisi gibi bir hâlde devam edeceğiz.

Bu konuyu daha önce “Hz. Muhammed’in Açıkladığı Allâh” isimli kitabımızda “Ölümün İçyüzü” bahsinde son derece tafsilâtlı olarak anlatmıştık. Ölümün nasıl tadılacağını iyice anlamak isteyenler, bu kitabımızı ya da “İnsanın Gerçeği” isimli ses kasetimizi veyahut da “Dostça bir söyleşi” ile “Ruh, Cin, Melek” isimli video kasetimizi edinerek geniş bilgiye kavuşabilirler...

İşte “ölümü tatmak” diye Kur’ân-ı Kerîm’de tarif edilen; şuurlu bir biçimde kabir yaşantısına intikâl durumunda, hazır olmayanlar için şu anda akılların kavrayamayacağı kadar büyük azaplar söz konusudur...

Bu sebepledir ki Hazreti Rasûlullâh (s.a.v.) kabir azabına karşı tedbir almak üzere, bize bu sûreyi çokça okumamızı tavsiye ediyor... Bakın ne buyuruyor:

“Kurân’da otuz âyetlik bir sûre vardır ki, bu bir adama şefaat etti ve o nihayet bağışlandı: o, Tebârekelleziy biyed’ihil Mülk (sûresi)’dir.”

Abdullah b. Mes’ûd (r.a.) bakın Rasûlullâh (s.a.v.)’in kabir hâliyle ilgili uyarısını nasıl naklediyor:

“Kişi kabre konulunca, azap melekleri ayakları tarafından gelir... Mülk Sûresi’nin vazifelileri karşı çıkar; benim yönümden size yol yoktur çünkü o hayatında Mülk Sûresi okurdu, der. Sonra azap melekleri göğsü veya karnı cihetinden gelir; gene meleklerin, benim cihetimden size yol yoktur, o Mülk Sûresi okurdu, cevabıyla karşılaşır. Daha sonra, başı istikametinden yaklaşmak isterler azap melekleri; gene aynı güç ve aynı cevapla karşılaşırlar... Mülk Sûresi men edicidir. Kabir azabını men eder. Kim onu gece okursa, çok sevap kazanmış ve çok iyi bir iş yapmış olur.”

39 / 85

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!