Soru

− Düşünmekten, yaşamaya nasıl geçeceğiz Üstadım?

Üstad

− Önce taklitçi bilgilenmeyi terk edip, tahkikçi idrakı elde etmemiz gerekir ki, bundan sonra, yani idrakın doğal sonucu olarak yaşam açığa çıksın!..

Taklitçilikle yaşam asla oluşmaz...

Taklidi terk etmenin yolu da, kabullenmeyi terkten geçer!.. Sürekli tefekkürle yaşamakla başlar...

“Nasılsın?” sorusuna “iyiyim” veya “iyidir” gibilerden bir cevap bile taklitçiliğin eseridir!..

Oysa taklit, en mükemmeliyle maymuna ait bir özelliktir; insana yakışmaz!..

Demek ki önce yaşamaktan − − > düşünmeye geçmek lazım...

Soru

− Kabullenmek, rıza makâmı mıdır?..

Üstad

− Kabullenme gerekçesine bağlı olarak; kabullenmek, rıza makâmıdır!..

Soru

− Üstadım, tahkik çabası çerçevesinde bazı yanlışlar yapmayı da göze almamız gerekmiyor mu?

Üstad

− Yanlış yapmadan doğru bulunmaz!..

Sorular

− Sıralama; yaşamak−düşünmek−yaşamak şeklinde oluyor sanıyorum... Yanılıyor muyum?

− Düşünmek ve yaşamak iç içe tamamlar gibi anlıyorum, biri diğerini destekliyor gibi...

− Üstadım!.. Amerikalı papaz’ın “Allâh” kitabı ile ilgili konuşmasını video kasetten izledim... Yakup (a.s.)’ın “Rabbimle, pineal denen yerde görüştüm” sözünü, ve beyindeki bu bezle ilgisini vurguladı... Guyton Physyology kitabında pineal gland için “seat of the soul” yani “ÖZ’ün yeri” dendiğini gördüm...

Bu salgı bezi ile vurgulanmak istenen nokta nedir?.. Teşekkür ederim..

Üstad

− Chakralardan yedincisi olan Pineal gland, insanda soyut kavramların başladığı ve değerlendirildiği alandır...

Bunun faaliyeti beyinde düşünsel yaşama boyut atlatmaktadır...

İnsan ezbercilikten ve taklitçilikten çıkmadan düşünerek yaşayamaz... 

7 / 117

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!