1. Gittiğin yerde yazılmışınla baş başa kalacaksın ebeden; “Zâhir”in zâhir ve “Bâtın”ın bâtın olarak! Ve sen sonsuza dek, ötelerde-göklerde aramaya devam edeceksin aradıklarını!

  2. Cahiller korkar, Âlimler haşyet duyar!

  3. Türlü kerâmetleriyle âdeta bir sihirbaz gibi değneği ile bizi cehennemden kurtaracak “Tanrının evliyası”na inanırken, nasıl ŞEFAAT bize ulaşır?!

  4. Allâh (Özümüzdeki) izin vermezken, içimizdeki şefaati reddederken; kim şefaat edebilir ki!

  5. Biz, yalnızca ilim için yaratıldık!

  6. Nankörlük, değerini bilmemek veya değerlendirememektir!

  7. “Allâh adıyla işaret edilen”in ne olduğu kavranılmadan da, O’nun “ahlâkı” hiçbir şekilde bilinemez!

  8. Yarın zorunlu olarak terk edeceğin her şeyi, bugün şuur boyutunda ihtiyârınla terk etmedikçe, onlardan bağımsızlığını elde etmedikçe, gerçek kimliğine ulaşamazsın!

  9. Hayalî kavramlardan arınınız!.. Uzaklardan bir kontrol ile kimse elini oynatasıya terbiye edilemez!

  10. Duyguların-yanlış değerlendirmelerin uzaktan hokus-pokusla düzeltilebileceği, ancak gerçekleşmesi mümkün olmayan bir hayaldir!..

  11. Yaşam biçiminizin ve davranışlarınızdaki yanlışların kontrolü, asla mümkün değildir... Bunu ancak ilminiz kadarıyla siz başarabilirsiniz!

  12. Evrensel düşünme kapasitesine ulaşmamış insanın, “yöresel şartlanmaları ve değer yargıları” olan insanın; Hz. Muhammed’i anlaması ve değerlendirebilmesi asla mümkün değildir!

  13. “Müslim” (Müslüman), İlâhî iradeye mutlak olarak teslim olduğunu bilenin adıdır!

  14. Gâfillerin veya cahillerin Kur’ân-ı Kerîm’in “RUHU”nu okuyamamaktan dolayı edinmiş oldukları yanlış kanaatler, İslâm Dini’ni bağlamaz!

  15. Kur’ân-ı Kerîm’i “OKU”yamayanların yanlış yorumlarına kapılıp, İslâm’dan ve Kurân’dan mahrum kalmanın mazereti olmaz!

  16. “İman”lı iseniz, bunun da alâmeti; “yanma”nızın bitmiş olması, yaşamda olan hiçbir varlığı hiçbir nedenle “suçlamamanız”dır!..

  17. İnsan’a “iman” bilgisinin verilmesinin amacı, onun taşınması değil, anlamının yaşanmasıdır!

  18. Hiçbir iyilik “ceza”sız kalmaz! Hiçbir yanlış da karşılıksız kalmaz! Düşünülmemesi gerekeni düşünen de, bu yüzden, bunun karşılığını mutlaka alır “Sistem” gereği!

  19. Düşünce de beynin bir fiilidir! Ve kişi, fiilinden mesûldür, bunun sonucunu kaçınılmaz bir biçimde yaşayacaktır!

  20. Birisini suçlamanın karşılığı; Allâh takdir ve iradesini inkâr yolundan ilerleyerek, imansızlığa kadar uzanır!

  21. “Allâh Sistem ve Düzeni”nde mazerete yer yoktur; herkes bakış açısının getirdiği değerlendirmelerin ve sonucu olan davranışlarının karşılığını otomatik olarak alacaktır!

  22. Yarındakiler, bugün bizi kara kara düşündürüyorsa; yarın da yakacaktır!

  23. İçinde yaşadığınız “SİSTEM ve DÜZEN”, “Allâh ahlâkı”nın eseridir!

  24. Devletin varoluş hikmeti, topluma hizmettir!

  25. Bedenin yaşı vardır ama şuurun yaşı yoktur! Şuur yaşı, ilim yaşıdır!

44 / 69

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!