“…ve B-İL KADERİ diyerek “B” sırrı işaretini kavramış olarak, idrak edemesek de hiç olmazsa iman etmemiz istenen “Kader” konusuna…

“Kader”in, varlığın kendi varoluş programı içinde mevcut oluşu, dışarıdan başka biri tarafından yazılmadığı gerçeğine...

Evrensel Sistem’in gerçeklerine…

Âmentü’nün esaslarından biri olan “kadere iman”, gerçekte, ancak “kader”in ne olduğunu bildikten sonra mümkündür... Aksi takdirde, sadece “kader” ismine iman edilmiş olur!

Mahiyetini bilmediğiniz bir şeye “iman” etmek, ancak o bilmediğiniz şeyin “ismine iman etmek” demek olur! Oysa, önemli ve gerekli olan, o şeyin “ismine” değil, ismin işaret ettiği “mânâsına, işaret edilen olaya” iman etmektir!

İşte bu anlayışla gelin şu iman etmemiz zorunlu olan “Evrensel Gerçekler” nedir bir inceleyelim…[1]

 “Arzda (bedeninizde dış dünyanızda) ve nefslerinizde (iç dünyanızda) size isâbet eden hiçbir musîbet yoktur ki, bizim onu yaratmamızdan önce, bir kitapta (ilim boyutunda oluşmuş) olmasın! Muhakkak ki bu Allâh üzerine çok kolaydır! (Bunu bildiriyoruz) ki elinizden kaçana üzülmeyesiniz ve size verdiği ile de sevinip şımarmayasınız! Allâh çok övünen kibirli hiçbir kimseyi sevmez!” (57.Hadiyd: 22-23)

Düşünün!.. Sadece bu âyetler, düşünen bir beyine hangi gerçekleri vurgular! Çok düşünülüp anlaşılması için gayret gereken bir muhteşem bilgidir bu! Tek kare resimdeki boyutsal oluşumun açıklamasıdır bu izah! Esmâ âlemindekinin Efâl’e yansımasının mekanizması açıklanmaktadır burada anlayabilecek olanlara...

Bunun hemen sonrasında da sistemin nasıl oluşup çalıştığının açıklaması yer almaktadır o muhteşem BİLGİ kaynağı Kur’ân-ı Kerîm’de:

...FITRATALLÂHİLLETİY FETAREN NASE ALEYHA* LÂ TEBDİYLE Lİ HALKILLÂH* ZÂLİKED DİYNÜL KAYYİMÜ, VE LÂKİNNE EKSERANNASİ LÂ YA’LEMUN. (30.Rûm: 30)

O Allâh Fıtratı’na (beynin ana çalışma sistem ve mekanizması) ki, insanları onun üzerine (o ana sistem ve mekanizmayla) yaratmıştır! Allâh yaratışında değişme olmaz! İşte bu, Din-i Kayyim’dir (sonsuz geçerli Sistem, Sünnetullâh’tır)... Ne var ki insanların çoğunluğu (bu gerçeği) bilmezler.

“KUL KÜLLÜN YA’MELU ALÂ ŞAKİLETİH.” (17.İsra’: 84)

“De ki: ‘Herkes yaratılış programı (fıtratı şâkılesi) doğrultusunda fiiller ortaya koyar!’”

Kul, Rabbi’ne tâbidir!

“Hareket eden hiçbir canlı yoktur ki onun ‘B’nasiyesinde (alnında-beyninde var olarak/beyninden) tutmuş olmasın (Fâtır’ın beyni programlaması) (lafında kalanlara göre: Hükmüne boyun eğdirmek)...” (11.Hûd: 56) âyeti işte bu gerçeğe işaret eder.

Yani, o varlığı bulunduğu hâliyle yaşatan; “ALNINDA” –alnının arkasındaki beyninde– açığa çıkan, Esmâ terkibinin oluşturduğu program onun Rabbi’dir... Çünkü onun varlığı, kendisinin Rabbi olan Esmâ terkibinin tabii sonucudur...

“Mümin” isek, iman etmemiz zorunlu olan Allâh Rasûlü ve son Nebisi Muhammed Mustafa (aleyhisselâm) “Sünnetullâh” realitesini bakın nasıl bildiriyor bizlere:

1 – “Allâh dilemedikçe siz dileyemezsiniz!” (76.İnsan: 30)

2 – “İrade ettiğini (Dilediğini) yapar!” (85.Burûc: 16)



[1] Bu konuyu, 1986 yılında yayınlamış olduğum İNSAN VE SIRLARI isimli kitabımda çok daha detaylı ve çeşitli soruların cevapları verilmiş hâliyle okuyabilirsiniz “Kur’ân-ı Kerîm ve Hadislerde Kader Anlatımı” bölümünde. Ayrıca, AKIL ve İMAN isimli kitabımızın “Kadere İman” bölümünde ve dahi Hazreti Muhammed’in Açıkladığı ALLÂH isimli kitabımızın “Kader Konusunda Bilgiler” bölümünde de konuyla ilgili açıklamalar mevcuttur.

 

66 / 109

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!