“Hiç” olmak suretiyle “Hep”liğini yaşayan, “VÂHİD’ül AHAD”ın ilmindeki varlıklardır...

Şimdi şu işaretleri fark etmeye çalışalım:

“Herkes yaratılış programı (fıtratı - şâkılesi) doğrultusunda fiiller ortaya koyar!..” (17.İsra’: 84)

“Herkes ne için yaratılmışsa, ona, o kolaylaştırılır.”

“Onlara, amelleri kolay gelir.”

“Onlar hangi mânâlar için meydana gelmiş ise, o mânâları ortaya çıkarmak, onlara kolay gelir.”

Rabbin dilediğini yaratır ve seçer! Onların ihtiyârı (seçim hakkı) yoktur!.. (28.Kasas: 68)

Şayet;

Kayıtlılık, sınırlılık, kozada ölüp gitmek için var edilmişse; kozada kalmak kolay, kozadan çıkmak ise zor gelecektir.

Ne var ki, her kozadan çıkış, her rahimden çıkış, büyük zorluklarla olur!

Bir hayvanın doğurması, bir insanın doğurması, bir böceğin kozadan çıkması... Bütün bunlar, sayısız zorluklardır.

Madde dediğimiz boyuttan da semânın melekûtuna geçebilmek öylesine zordur!

Çünkü, bir boyuttan, diğer bir boyuta geçiş yani “BÂ’S”, yeni bir doğum, yeni bir başlangıç, bir sonun ardındaki bir ilktir...

Ama, kimine de kolaydır!.. Allâh’ın kolaylaştırdıklarına kolay gelir...

Sayısız ve sonsuz yapı!.. İhâtası mümkün olmayan mânâlar!.. Varlığına işaret eden bir isim; ama, o ismin mânâsıyla kayda girmeyen sınırsız-sonsuz yapı!..

Ben, sen, o da yaşamak için var olmuşlar... Ama bir de...

Ben’siz sen’siz Bir’leşenler!..

Sen, “sen”liğini bırak!.. Ben, “ben”liğimi!.. “Sen”siz, “ben”siz olalım! “Hiç”likte buluşalım!..

“AŞK”, “ben”den doğar, “sen”den doğar!

Aşk, sevenle sevilen arasında perdedir!

Seven sevilende yok olduğunda, “Aşk” tamam olur!

Burada sakın sevgi ile beğeniyi karıştırmayalım... Beğenen, beğendiğine sahip olmak ister; seven, sevdiğinde varlığını yok eder!

Seven, sevdiğine varlığını teslim edip, O’nda yok olduğunda ikilik kalkar! Senlik-benlik kalkar, “Bir”lik başlar; ve “Bir”lik “vitriyete”, “TEK”liğe “Vâhidiyet”e dönüşür! “TEK”lik, “AHADİYET” içinde erir, gider. Bireysel anlayış, bilinç, hükmünü yitirir!..

Bir deyişe göre;

“Nokta’da başlayan, Elif’te biter”!..

Yani, her şey “Ahadiyet” noktasında başlamış ve “Vâhidiyet” elifinde son bulmuştur. Tecelli tek bir tecellidir ki, o da “Tecelli-i Vâhid” olarak anlatılmak istenilmiştir.

Ya da, “Nokta’da başlayan, Siyn’de biter.”

“Siyn”, “İnsan”dır!..

32 / 66

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!