Kitabullâh Diyor ki

1. “Ya eyyühelleziyne amenû Aminu Billâhi...” (4.Nisâ: 136)

“Ey iman edenler, ‘B’ harfinin işaret ettiği anlam ile iman edin Allâh’a...”

 

2. “Ve minenNâsi men yekulü amennâ Billâhî ve Bil yevmil âhıri ve mâ hum Bimu’miniyn” (2.Bakara: 8)

“İnsanlardan bir kısmı ‘B’ işareti kapsamınca (varlıklarını Allâh Esmâ’sının oluşturduğu inancıyla) Allâh’a ve âhiret süreçlerine (sonsuzluk içinde, kendilerinden açığa çıkanın sonuçlarını yaşayarak yer alacaklarına) iman ettiklerini söylerler; ne var ki imanları gerçekte bu kapsamda değildir!”

 

3. “…fe aminu Billâhi ve Rasûlihin Nebiyyil Ümmiyyilleziy yu’minu Billâhi ve kelimatiHİ…” (7.A’raf: 158)

“…Bu yüzden iman edin, Esmâ’sıyla nefsinizin dahi hakikati olan Allâh’a ve Ümmî Nebi olan O Rasûl’e ki O, Esmâ’sıyla nefsinin dahi hakikati olan Allâh’a ve O’nun bildirdiklerine iman eder…”

 

4. “Feemmelleziyne amenû Billâhi va’tesamu Bihi feseyüdhıluhüm fiy rahmetin minHU ve fadlin ve yehdıyhim ileyHİ sıratan müstekıyma” (4.Nisâ’: 175)

“Esmâ’sıyla her şeyin aslı olan Allâh’a iman edip, O’na hakikatleri olarak sımsıkı tutunanlara gelince, onları HÛ’dan bir rahmetin ve fazlın içine sokacak ve onları kendisine varan sırat-ı müstakime hidâyetleyecektir.”

 

5. “Ve izâ kıyle lehümüttebi’û mâ enzellAllâhu kalû bel nettebi’u mâ elfeyna aleyhi abâena* evelev kâne abâühüm lâ ya’kılune şey’en ve lâ yehtedûn” (2.Bakara: 170)

“Onlara: ‘Allâh’ın inzâl ettiğine (varlığın ve varlığınızın Allâh Esmâ’sı olduğuna ve Sünnetullâh bilgisine) iman edin” denildiğinde onlar: ‘Hayır, babalarımız neye tâbi ise biz de onların tâbi olduklarına (dışsal tanrısallığa) uyarız’ derler... Ya babaları gerçeğe akıl erdiremeyen hakikati bulamamış kişidiyseler?”

 

6. “…innAllâhe le Ğaniyyün anil alemiyn” (29.Ankebût: 6)

“…Muhakkak ki Allâh, âlemlerden (Esmâ bileşimi birimselliklerden) elbette Ğaniyy’dir (“HÛ”viyeti {ZÂT’ı} itibarıyla, Esmâ’sında açığa çıkanlarla kayıtlanmaktan veya onlarla sınırlı tanımlanmaktan münezzehtir)!”

 

7. “…Leyse kemisliHİ şey’*…” (42.Şûrâ: 11)

“…O’nun benzeri bir şey yoktur!..”

 

8. “Küllü men ‘aleyhâ fan; ve yebka vechu Rabbike ZülCelâli vel`İkrâm” (55.Rahmân: 26-27)

“Arzda (bedensel yaşamdaki benliklerin) hepsi fânidir (her bedendeki nefs - bilinç ölümü tadar). Zül’Celâli vel’İkrâm Rabbinin vechidir (Esmâ mânâları) Bakıy olan!”

 

9. “Lâ tüdriküHUl ebsaru ve HUve yüdrikül ebsar*…” (6.En’am: 103)

“Ebsar (görme - değerlendirme organları) O’nu idrak edemez; O, ebsarı idrak eder (değerlendirir)!”

 

10. “…Len teraniy…” (7.A’raf: 143)

“…Beni, asla göremezsin! (yâ Musa)…”

 

11. “Ma kaderullahe hakka kadriHİ…”(22.Hac: 74)

“ALLÂH’ı (adıyla işaret edileni) hakkıyla değerlendiremediler!..”

 

12. “ErRahmânu alel Arşisteva” (20.Tâhâ: 5)

“Rahmân, Arş’a istiva etti (El Esmâ’sıyla âlemleri yaratıp hükümran oldu. Kuantum Potansiyelde ilmini seyretti ilmiyle).”

 

13. “İnnema emruhû izâ erade şey’en en yekule lehu kün feyekûn; fesubhanelleziy BiyediHİ melekûtü külli şey’in ve ileyHİ turce’ûn” (36.Yâsiyn: 82-83)

“Bir şeyi irade ettiğinde, O’nun hükmü, ona ‘Kün = Ol!’dan (olmasını istemesinden) ibarettir!.. (O şey kolaylıkla) olur. Her şeyin melekûtu (Esmâ kuvveleri) elinde olan (tedbirâtın bu mertebede oluştuğuna işaret) Subhan’dır... O’na rücu ettirileceksiniz.”

 

14. “Ve fiy enfüsiküm* efela tubsırun” (51.Zâriyat: 21)

Nefslerinizde (Benliğinizin hakikati)! Hâlâ (fark etmiyor) görmüyor musunuz?”

 

15. “Ve men kâne fiy hazihi a’ma fehuve fiyl ahıreti a’ma ve edallu sebiyla” (17.İsra’: 72)

“Kim bu dünyada âmâ (hakikati göremeyen) ise o, gelecek sonsuz yaşamda da âmâdır (kördür)(Düşünce) yolu (tarzı) itibarıyla daha da sapmıştır!”

 

16. “HUvel’Evvelu vel’Âhıru vezZâhiru velBâtın*…” (57.Hadiyd: 3)

“HÛ’dur, Evvel, Âhir, Zâhir, Bâtın (“HÛ”dan gayrı olarak hiçbir şey yoktur)!..”

73 / 88

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!