İlk Gün

“Cem, ben soyunuyorum, lütfen kapıya bakar mısın?..”

Cem, çalışmakta olduğu yazıhanesinin başından kalkarak, kapıya doğru yürüdü... Saatine baktı, onbiri yirmi geçiyordu...

“Bu saatte kim olabilir ki?” diye düşündü koridor boyunca geçerken...

Cem, felsefe öğretmeniydi. Eşi Gönül ise bankacı... Cem’den dört yaş küçük... Bir bankanın dış ticaret şefiydi.

Cem, çevresinde oldukça anlaşılması güç bir insan olarak tanınırdı...

Kimse onun gerçek fikirlerine erişemezdi... Kâh o fikirde görünürdü, kâh bu fikirde... Ama doğrusunu sorarsanız, kendisi de kesin bir görüş tespiti yapamamıştı henüz!..

Felsefe mezunuydu, felsefe hocasıydı ve lâkin baştan sona komple bir görüşe sahip olamamıştı bir türlü...

Hangi görüşü ele alsa, bir yığın cevaplanamayan sorularla karşılaşırdı...

Bu gece de Hint felsefesi üzerinde çalışıyordu…

Gözleri elindeki kitabın satırları üzerinde dolaşırken, kulağına kapı zili sesi geldi...

Kalktı, yürüdü ve kapıya uzandı ve göz deliğinden dışarı baktı... Karanlıktı kapı önü!..

Aydınlık düğmesine bastı... Aydınlandı dışarısı!..

Uzun boylu, zayıfça, kibar görünüşlü genç biri bekliyordu...

Araladı kapıyı…

“Kimi aradınız?..”

“Cem Bey siz misiniz acaba?..”

“Evet, bir şey mi var?..”

Memleketinde, böyle gece yarısı, çok acayip şeyler olurdu Cem’in!.. Asayişsizlik dolayısıyla bollaşan soygunlardan, gizli polisin kendine mahsus çalışmalarından, çeşitli akımların kaba kuvvet zorbalar takımına kadar, her çeşitten bir olayla karşılaşabilirdi insan o ülkede...

“Sizinle felsefi bir mesele üzerinde görüşmek istiyordum...”

“Gecenin bu saatinde mi?..”

“Ben hayli uzaklardan geldim... Ve sizin sürekli olarak bu mevzuda çalışmakta olduğunuzu da biliyorum... Mesela şu sıralarda, Hint felsefesiyle yakından ilgileniyorsunuz... Belki de içeride o hususta çalışıyordunuz şimdi...”

Cem bu cevap karşısında şaşırdı ve duraladı bir an...

Karşısındaki adam, tahmin yürütür bir eda ile, onun kapıyı açmadan evvel yapmakta olduğu işi söylemişti...

“Bunda bir iş var!” diye düşündü ve isteksiz olarak bir adım geri çekildi…

“Buyurun!..”

Adam içeri girerken, Cem holün salona açılan kapısına uzandı...

Adam konuştu…

“Çalışma odanızda konuşsak?..”

Cem’in kafası gene karıştı... O kapının çalışma odasına açılmadığını gerçekten mi biliyordu yabancı, yoksa misafirler salona alınır diye tahmin mi yürütmüştü...

“Şeyy... Çalışma odam biraz dağınıktır da... Ama arzu ediyorsanız...”

Ayrıca, bir çalışma odası olduğunu nereden biliyordu?

Dairenin arka odalara açılan kapısına uzandı ve açtı...

6 / 83

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!