- 
Her şey hoşken tasavvufi etiketler atmak keyif vericidir. İman sınavı karşına geldiğinde; takdire imanla; Sen dilediğini yaratırsın, diyebilmek. 
- 
“Deme şu niçin şöyle, Yerincedir o öyle; Bak sonuna, sabreyle; Görelim Mevlâ neyler, Neylerse Güzel eyler!” İ. H. Erzurumî 
- 
Tek Yaratıcının yaşatmak istediği neyse hepimiz kayıtsız şartsız onu yaşayacağız. İmanlı, O’nun takdiriyle savaşıp kendini helak etmez. 
- 
İsmi “Allâh” olanı anlamamak; kişinin yanmalarının, tanrısını suçlamasının nedenidir! Yeryüzündeki tüm olup biteni yaratan O ise düşünün bunu. 
- 
Adalet eşitlik değildir. Sistemde eşit iki şey yoktur. Adalet, her fiilin hak etiği karşılığı ortaya koymaktır. Allâh adaleti budur! 
- 
Korunma ve koruma gereğinde, Sûfi bile olsanız saldırana ne yaparsınız? 
- 
Sevgi, saygı merhamet çok ulvî hissediş ve yaşamdır. Nefsini ve sevdiklerini zarar vericiden korumak ise, herkesin öz hissiyatıdır. 
- 
Birisi çocuğunuz veya eşinizin canına kastederken siz o anda ne yaparsınız? 
- 
Rasûlullâh: “Bir kişiyi bir sene hiç görmemişseniz, bir yıl sonra gördüğünüz kişi, bir yıl önceki gördüğünüz kişi değildir.” 
- 
Boyutlar değişerek yaşam ölümsüz sürecek. Baasül badel mevt bunu anlatır. “Mutlaka siz, boyutlar değiştirerek o boyutların uygun bedenlerine dönüşeceksiniz!” (84.İnşikak:19) âyetini düşünün. 
- 
Bilinç, ruh adı verilmiş yapıyla bedeni terk ettikten sonra sonsuza dek yaşar, önce kabir denen hologram dünyasında, sonra da mahşer, cehennem, cennette… 
- 
İsa a.s. “Tokat atana öbür yüzünü çevir” derken; Muhammed a.s. “Zulmedene misliyle mukabele” anlayışını, kısas âyetini bildirmiştir. Düşünelim! 
- 
Ölüm korkulası değil, ötesine hazır olmamak korkulasıdır. Eceli gelmeyen ölmez; eceli gelen geri duramaz. Gerisi bahane! 
- 
Dünyada gerçekte yalnızca ölüm ötesi sonsuz yaşama hazırlanmak, varlığınızdaki muhteşem kuvveleri keşfetmek için varsınız. İnanan için ne mutlu! 
- 
Dünyalarında kaosun oluştuğu, olayların vorteksinin bilinci içine çektiği süreçler insanlar için en zorlu süreçlerdir. Olaylara kapılmayın! 
- 
Şartlanmış kişilik herkesi etiketlerle değerlendirir. İnsan, etiket ötesidir. Karşınızdakini hissetmeye çalışın, etiketiyle görmek yerine! 
- 
Yaşam sisteminde mazeret geçersizdir. Her fiilin sonucu otomatik oluşur ve yaşanır. Düşünemedim, bilmiyordum bir şeyi geri getirmez. Düşün! 
- 
Her konunun zıddının dedikodusunun yapıldığı ortamlarda kişinin tek şansı, geleceği için kendi sorgulamasına dayalı karar almasıdır. 
- 
Gelişmiş insan önyargılı olmaz, dedikoduya dayalı hüküm vermez, bizzat araştırır, inceler, sonra da yorumunu ortaya koyar. Önyargılıdan uzak durur! 
- 
İlim, amel (yararlı çalışmalar) içindir. Aldığın ilim/bilgi, gereği olan çalışmaları yaptırtmıyorsa ya bilgide bir yanlış vardır ya da sende! 
- 
Tasavvuf sohbetleri kişilerde uygulama şevki getirmiyorsa, yeni bir şeyler yapma fikri oluşturmuyorsa, gönül eğleyen tasavvuf dedikodusudur! 
- 
Bu bir rıza lokmasıdır yutamazsın; demedim mi? Velev yutsan dahi hazmedemezsin demedim mi! Hazım yakîn ehline mahsustur. Bilmek yakîn değil! 
- 
Şuurun kozası; şartlanmalar, kabuller ve değer yargılarıyla örülmüştür. Bunlardan arınan, kozasından çıkmış kabul edilir. 
- 
Herkes kendi yaptıklarının sonucunu yaşayacağı sistemde yaşıyor. Kim ne dilerse yapsın! 
- 
Yıllar önce bilimsel açıklanamayan iki konuyu açıklamıştım: 1. Düşünce, genleri değiştirir 2. Doğan çocuk, annenin ilk yakınlık kurduğu erkeğe benzer.