Risâlet nedir, ne işlevi vardır, kişi ne yönüyle Rasûldür, nasıl Rasûl olunur, “Risâlet” nasıl açığa çıkar kişide, “Risâlet” varlığını nereden alır; ne yönüyle ve nasıl Hz. Muhammed (aleyhisselâm) “Allâh Rasûlü” olmuştur?

Niye Meryem Sûresi 54. âyette, Kitap veya sahife getirmediği hâlde, İsmail (aleyhisselâm)’ın hem Nebi hem de RASÛL oluşu ayrı ayrı vurgulanmaktadır; yanlızca kitap getirene Rasûl denir, diyorlarsa?..

Bunlar fark edilmeden...

Hz. Muhammed (aleyhisselâm)’ın açıkladığı ve bize fark ettirmeye çalıştığı “ALLÂH” adıyla işaret edilen anlaşılmadan...

Allâh adıyla işaret edilenin “VELİYY” oluşunun, ne demek olduğu kavranmadan...

“Semâ”nın Kurân’da pek çok yerde “gök” anlamından ziyade “BOYUT” anlamına olarak kullanılmakta olduğunu değerlendirmeden...

“NÂZİL” olmanın, gökten Dünya üzerine değil; birimin hakikatinden bilincine doğru olduğunu anlamadan...

“URÛC”un, bilinçten varlığın hakikatine doğru yapılan düşünsel bir yöneliş-yükseliş olduğunu hissetmeden...

Tüm bunları yaşamış ve sonucunda, ALLÂH RASÛLÜ olarak tüm insanlara gereken bildirimi yapıp, ebedî saadete ermeleri için yol gösteren bir ZÂT’a, nasıl PEYGAMBER denilir, postacı ya da hoparlör olarak bakılır?

Aklınızı başınıza toplayın!..

Yalnız bir köşeye çekilip, SİSTEMLİ bir şekilde DÜŞÜNMEYE başlayın!

Milyarlarca GALAKSİYİ içinde barındıran bu Evreni, bir NOKTA’dan halkeden; ve indînde sayısız NOKTA’lar ve o NOKTA’ların her birinden sayısız evrenler yaratmış bulunan; ve dahi, her an bu işlevi devam eden “ALLÂH” adıyla işaret edileni; nasıl olur da Sirius yıldızında oturan bir tanrı gibi düşünür ve onun yeryüzünde hoparlör-postacı arası bir PEYGAMBERİ olabileceğini kabul edersiniz?!!

Eğer hâlâ böyle düşünüyorsanız, kozanızda mutluluklar dilerim sizlere!

Yok eğer; artık böyle düşünmem mümkün değil diyebiliyorsanız...

O zaman “ALLÂH RASÛLÜ ve NEBİSİ MUHAMMED MUSTAFA” isimli “OKU”nması gereken ve hâlâ “oku”nmamış olarak rafta bulunan “KİTAP”ı, bugüne kadarki tüm değer yargılarınızı bir yana bırakarak, yeniden elinize alınız!.. (Anlayışı kıtlara: sayfaları ve cildi olan kağıttan mamûl bir kitaptan söz etmiyorum!)

“ALLÂH” adıyla işaret edilenin her an yaratmakta olduğu sayısız NOKTA’lardan, yalnızca bir nokta olarak var olan evrenimizdeki milyarlarca galaksiden birindeki yüzmilyarlarca yıldızdan birinin uydusu Dünya üzerinde, “HALİFE” olması amacıyla ve bu amacı gerçekleştirecek fıtratla Mekke’de açığa çıkmış Bilincin, yaşam safhalarını ve DÜŞÜNCE SİSTEMİNİ “oku”maya çalışarak işe başlayın...

Haniflik genetik veritabanına sahip; yıldızlardaki melekî gücü tanrı kabul etme anlayışını baltasıyla(?) yıkan veölü kuşu Allâh kudretiyle dirilten şuurun genetik mirasını bünyesinde bulan; ve daha başından “halife”lik fıtratını haiz olarak madde dünyasında yer alan Bilincin, içinde bulunduğu şartları, varlığı ve kendi hakikatini nasıl değerlendirebileceğini fark etmeye, kavramaya çalışın!

O eşsiz bilinç!..

O muhteşem hüviyet!..

O Harikulâde devrimci kişilik!..

Sirius ya da BETA NOVA’daki Tanrıdan mı aldı PEYGAMBERLİĞİ?..

Yoksa...

“ALLÂH” adıyla işaret edilenin RASÛLÜ ve bunun yanı sıra NEBİSİ mi idi?..

Gökteki tanrının fermanlarını ileten yeryüzündeki vâlisi-komutanı-postacısı-hoparlörü mü idi?

Yoksa...

İnsanlara, hakikatleri olan “Allâh” adıyla işaret edilenin, fark ettirilmesi ve gereğinin yaşatılması amacıyla, teklif edilen önerileri, kendi hakikati olan Allâh’tan gelen bir şekilde; bu boyuta elçilik-transfer ederek açığa çıkaran“RASÛL”ü mü?

37 / 56

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!