“Bundan sonra şeytan onları içinde yaşadıkları (boyuttan) kaydırttı. Biz de dedik ki: ‘Bir kısmınız diğerine (ruh ve beden) düşman olarak inin. Sizin (ve nesliniz) için bir süre arzda (beden boyutu şartlarında) yaşam ve belli bir süre oradan yararlanma söz konusudur.’”

“Âdem, Rabbinden (beynindeki Esmâ mertebesi boyutundan) gelen ilim ile -kelimeler- (yapmaması gerekeni fark edip, kendisinden açığa çıkan vehmine tâbi olma hatasını itiraf edip) tövbe etti. Tövbesi kabul edildi. Şüphesiz ki HÛ; O, tövbeyi kabul edip Rahıymiyeti ile bunun güzel sonuçlarını yaşatandır.”

“Dedik: ‘İnin hepiniz oradan (kendinizi bedensiz hissettiğiniz şuur boyutundan - cennet yaşamından)... Benden size HÜDA (hakikatinizi idrak ettirici Rasûl - ilim) geldiğinde kim HÜDAma tâbi olursa onlara ne korku vardır ne de mahzun olacakları bir şey.’” (2.Bakara: 30-38)

Evet!

Bu âyetlerde, “insanın “halife” olarak meydana getirilmesinden; bir kısım melâikenin Âdem’e secde etmesinden; İblis’in bu secdeyi yapmamasından; daha sonra, Âdem’in kendisine yasaklanan şeyi yapmasından dolayı eşi ile birlikte cennetten inmesinden söz ediliyor.[1]

Burada ise aynı olayın bir başka yönü üzerinde durmaya ve bu vesileyle de bugüne kadar el değmemiş bazı yeni hususlara değinmeye çalışacağım...

Evet konumuz “yeryüzündeki Halife”!..

“Halife olması, neden?.. Nasıl?..

“Hak Dini Kur’ân Dili” isimli eserde, Elmalılı Hamdi Yazır şöyle açıklıyor:

Ben mutlaka yeryüzünde bir halife yapacağım, bir halife tayin edeceğim demişti ki, O bana izafeten, bana niyabeten mahlûkatın üzerinde birtakım tasarrufata sahip olacak, benim namıma ahkâmını icra ve temfiz eyleyecek...(Cilt: 1, Sayfa: 299)

Şimdi bu konuyu baştan alalım...

“Allâh, Âdem’i yeryüzünde bir halife olarak meydana getirdi.”

Kurân’dan evvel gelmiş olan kitaplardan Tevrat’ta da Tekvin bahsinde şu hususa değinilir: “Allâh, kendi sûretinde Adam’ı yaptı.”

Âdem’den Tevrat’ta “Adam” şeklinde bahsedilir... Keza, İncil’de de...

Bununla birlikte, Buharî’de, Müslim’de, İbn-i Hanbel’de bu konuda bir açıklama vardır. Hazreti Rasûlullâh (aleyhisselâm) şöyle buyuruyor:

“Allâh, Âdem’i kendi sûreti üzere yarattı.”

Allâh sûreti üzere meydana getirilen Âdem’in var oluşunun gayesi, bu âyeti kerîmede açıklandığı üzere, “yeryüzünde Halife” olmasıdır...

“Halife” olması, Âdem’in, ancak Allâh sûreti üzere yaratılması ile mümkündür, ki biraz önce bahsolunan Rasûl açıklamasında da buna;

“Allâh Âdem’i kendi sûreti üzere meydana getirdi” şeklinde işaret edilmiştir.

“Allâh sûreti üzere...” diye ifade edilen tanımlamadan ne anlayacağız?..



[1] Bu konuda çok değerli bilgileri AKIL ve İMAN ile Hz. MUHAMMED NEYİ OKUDU? isimli kitaplarda nakletmiştik... Okumamış olanların mutlaka oradan okumalarını tavsiye ederim...

3 / 52

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!