Kurân'ı OKUmak #3

Kur'ân, insanları asırlar öncesi ilkel yaşama döndürme ve insanları geriye dönük yaşama sâbitleyip, kilitlemeye dönük olarak mı bize tebliğ edilmiş bir kitaptır?.. Yoksa... İnsanları geleceğe hazırlanmaya, insanlara tekâmül-gelişme yollarını göstermeye, en mükemmele yönlenmeye mi teşvik etmektedir?..
Bu yüce kitabı en iyi anladığına inandığım kişilerin başında gelenlerden Hz. Âli, bu anlayışa dayalı olarak şöyle demiştir:

"Çocuklarınızı, yaşadığınız devre göre DEĞİL; yaşayacakları devre göre yetiştiriniz!"

Yani, çocukluğu ve gençliği Hz. Muhammed (aleyhisselâm)'ın yanında geçip; Kur'ân "ruhu"nu O'ndan edinmiş olan Zâtın bakış açısıdır bu geleceğe dönük yaşam tarzı ve bakış açısı...

Sohbet Metnini Görmek İçin Tıklayın

00:20 Hz. Muhammed as.’ın Allah Rasulü olarak bize bildirdiği İslam dini’ni müslümanlığı görerek karşı olan bazı kişilerin, kutsal kitabımız Kuran-ı Kerim’in Ruhunu OKUyamamaktan ileri gelen şu eleştirel sorusu hayli sık karşıma gelmeye başladı.

02:45 Dünya genelinde yaşayan sayısız topluma 1400 küsür sene öncesinin anlayışına göre şekillenmiş kurallar ile nasıl hitap edilebilinir?... Kur’an, insanları 1400 sene öncesine döndürerek mi cennete sokacak?...

03:00 Risalet ve Nübüvvet arasındaki fark nedir?

05:10 Şimdi burada Kuran-ı Kerim’in ruhunu fark edip, anlamaya çalışalım...

07:05 Kur’an, Ruhu itibariyla eskide kalmayı önlemek, geriye dönüşü durdurtmak, haksızlıkları ortadan kaldırmak, insanları sürekli ileriye dönük değerlendirme yapmaya teşvik amacıyla hükümler getirmiştir. “O her an yeni bir şan’dadır” ayeti ile Allah’ın ahlakı bildirilirken, özelliği bildirilirken, insanların da her an kendini yenilemesi istenmiştir.

08:30 Kadına edindirilen haklar, nihai son hak, son sınır değil, toplumun erkeklerin ve kadınların tekamülü nispetinde geliştirilecek haklar manzumesinin temelidir.

10:00 Kur’an ruhu, geriye dönmeye taban sınır getirmiştir bu hükümlerle, fakat ileriye doğru uygulamaları asla sınırlamamıştır. İşte getirdiği ileriye dönük sınırlaması olmayan, hakları ile ihtiva ettiği bu ilerisi açık anlayış dolayısı ile artık Kuran’dan sonra yeni bir kitap gelmesine gerek kalmamış, ve Hz. Muhammed a.s. hatemin Nebi, son Nebi olmuştur.

12:30 Kuran’ı OKUmak nasıl olur? Kuran’ı OKUmak Kuran’ın RUHunu algılamakla mümkündür. Kuran’ın Ruhunu algılamak ne demektir?... Kuran’ı Kerim insanlara hangi amaçla nazil olmuştur?

16:00 İnsanlar bir yasa yapmaya gerek duyduklarında, o yasayı çıkarmaya duydukları gerekçe o ‘yasanın ruhu’dur ve hakim de yasanın ‘çıkarılma gerekçesine’ göre olayı değerlendirmektedir ‘lafzına’ göre değil!

17:00 Kuran-ı Kerim’i OKUmak için, o ayetlerin hangi olayda, hangi biçimde erkeğe veya kadına veya insan ne kazandırmak gayesi ile nazil olduğuna bakmak ve ona göre değerlendirme yapmak gerekir.

18:00 İnsan haklarına tecavüzü engelleme dışında hiç bir konuda zorlayıcı olmayan İslam dini, Rasul’üne dahi “sen onlar üzerinde zorlayıcı değilsin” ayetine rağmen, zorlayıcı ve baskılayıcı bir din anlayışı diye itham etmek, tanımlamak ve yaymak çok büyük bir haksızlıktır ve Kuran ruhunu hiç algılamamış olmanın açık bir ifade şeklidir.

19:10 Gafillerin veya cahilerin Kuran’ın ruhunu okyamamaktan dolayı edinmiş oldukları yanlış kanaatler İslam dini’ni bağlamaz. Kuran-ı Kerim’i okuyamayanların yanlış yorumlarına kapılıp, İslam’dan ve Kuran’dan mahrum kalmanın mazereti de olmaz. Sistemde mazerete yer yoktur. Her ferd, Kuran’ı bizatihi okumak, İslam dini’ni bizatihi öğrenmekle mükelleftir kendi geleceği açısından.

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Sohbeti İndirebilirsiniz!