− İnsan ne yapması gerektiğini bildiği hâlde, bildiklerini uygulayamıyorsa o noktada tatmin mi olmuştur?..

Üstad

− Bilmek ayrı şeydir, idrak yani inceliği kavramak ayrı şeydir!..

İnsanın doğal davranışı, bildiklerine göre değil kavradığı kadarına göre oluşur!..

Soru

− Üstadım, bildiğim kadarıyla emaneti ehline verme konusunda âyet ve hadisler var. Allâh’ın CAHİL ve ZÂLİM olan insana emaneti yüklemesindeki veya insanın yüklenmesindeki hikmet nedir acaba?..

Üstad

− Sorunun cevabı; “İnsan-ı Kâmil” kitabında, İnsan-ı Kâmil bölümünde var, oradan oku tafsilâtlı olarak...

Cevaplar

− Teşekkür ederim Üstadım...

− Üstadım, Allâh ahlâkı ile ahlâklanmak, her an yeni bir şanda olabilmektir... diye düşünüyorum...

− Şevkimizin artması için bize bir dua önerir misiniz Üstadım...

Üstad

− “Dua ve Zikir” kitabında önerdiğim duaları ediyorsan, zaten neticesini alacaksın demektir!..

Cevaplar

− Bu “ahlâklanma” insanın halife olma özelliği “sınırları” içindedir; mutlak mânâda değildir...

− İncelik nasıl kavranır?..

Üstad

Ciddi şekilde aklını o konuya vererek ve bilenlerini bulup onlarla sohbet ederek!..

Cevap

− İnsan olarak “Hilâfet”ini yaşayabilmenin yolu da öncelikle kendi hakikatini bilmekten, tanımaktan, gereğini yaşamaktan geçer... Bunu en kolaylaştıran yol da ilim ve zikirdir. İlmi değerlendirecek olan beyin, zikirle kapasitesini arttırabilir ve o nispette de hakikatini fark eder (ALLÂH AHLÂKI İLE AHLÂKLANIR)...“İSLÂM” Kitabından...

AHLÂK bir modeldir... Sahibinden algılamak, eserinden algılamaktan daha zor ama süratlidir...

Üstad

− Başka sorusu olan?..

Soru

“Âdem’e bütün Esmâ’yı talim eyledi, sonra o âlemini Melâikeye gösterip şunları isimleri ile haber verin buyurdu.”

114 / 117

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!