1. Kurân’daki “SÜNNETULLÂH” tâbirinin mânâsını anlamamışsanız, yaşadığınız sistemi asla anlayamazsınız ve sorularınız hiç bitmez! Yangınlarınız da!

  2. Evrendeki tüm canlılar, tek bir sisteme göre hayatiyetlerini sürdürürler; gelen bilgi>işlenen bilgi>sonuç bilgi. Yaşam otomasyonudur bu! Kurân’daki SÜNNETULLÂH tanımı bunu ifade eder ve her şey buna tâbidir; bu sistem asla değişmez ve istisnası yoktur!

  3. Beyin, et beyin değildir; orijini dalgaboyu/enerji türevi beyindir ki “cin” denen yapılarda da aynı beyin vardır! İspatı Kurân’daki cin âyetleri…

  4. SÜNNETULLÂH’a göre; gelmeyen bilginin sonucunu da yaşamazsın! Duymadığın, kulak vermediğin, görmediğin şeye üzülüp yanmazsın!

  5. “İlle de böyle olacak veya olmalı” varsa sende, yanma günlerin bitmemiştir; çünkü öyle olmayacaktır. Her birim kendi programını uygulayacaktır!

  6. İlâhi sarhoşluk, şahit olunan teklik hâlinin mânevî sarhoşluğu. O müşahadeye “şaraben tahura” denmiş. Ben kavramı kalkar, yalnızca TEK!

  7. Birisi diyor ki, sekr yani sarhoşluk hâlinde şatahat söylenir; muhatabı, hocam içki haram değil mi, velî içer mi!! Varlıkta TEK’i görme hâli…

  8. Günümüzdeki seyri... Evrende her şeyin hakikati data/bilgi! Evren dalga/data okyanusu. Birimler yok TEK VAR! Bilgi bilgiyi bilgiyle seyirde!

  9. Aklını, zekânı arttıramazsın çünkü onlar beynin çalışma mekaniği ile ilgilidir. Oysa bilgini arttırabilirsin ki bu beyin kapasitesidir. Bu yüzdendir ki Kurân'da “Rabbim ilmimi arttır” duası önerilmiştir. İlim/bilgi/data; beynin daha kapsamlı, daha büyük resim görmesi içindir.

  10. “Allâh için” bahanesiyle, hırsların zirve yapıp, her türlü İslâm ahlâkı dışındalığının mübah görüldüğü ortamda, yüzünü Allâh’a dönüp yakîn dilemek…

  11. At gözlüğü takılmış bostan kuyusu çevresinde dönmekte olan beygirden; ufku sonsuz çılgın küheylânın performansı beklenmez! Seyredin gitsin!

  12. Teslim alınıp kullanılanlar, hırslarının esiri olmuş kölelerdir! Özgür beyinler, beklentisiz olup, hırslarını kontrol etmeyi bilenlerdir.

  13. Basîretli önder, işin nereye gittiğini gören değil, nerelere kadar uzanabileceğini sezen ve ona göre tedbirini alandır.

  14. Akıllı kaptan gemisini kurtaran değil, gemisini riske sokmayandır! Gemi yara aldıktan sonra kurtarmak, kaptanlığı sorgulatır!

  15. “Değer mi?” sorusunu sormayan, “değer miydi?” sorusuna muhatap olur ki; iş işten geçmiştir zaten o zamanda!

  16. Hüsrandan ders almayanın takdirindeki, yeni hüsranlardır! Ders almayan, ibret olmaya devam edecektir!

  17. Beynin evrenin özüdür! Beyninde açığa çıkanlar, evrende farklı noktalarda açığa çıkan özelliklerdir. Kendini tanı! 

  18. Fark edelim! Ne beynin nöronlarının sayısının ne de evrenin yıldızlarının gerçek yapının tanımıyla ilgisi yoktur! Bunlar göze GÖREDİR!

  19. Nöronlar ve yıldızlar hakkında göze göre konuşuyoruz ki; bunlar data/bilgi okyanusunda hiç hükmündedir. Data boyutuna ermeyen, dedikodudadır.

  20. Şefaati şu an, yaşarken değerlendirmeyenlerin, âhirette değerlendireceğini mi sanıyorsunuz? Bugün kazanmadığınızı âhirette kazanamayacaksınız!

  21. “Kur’ân Çözümü”nde “Biiznillâh”ın mânâsına bakın. Senin beyin programını/fıtratını oluşturan Rabbin izni yoksa kimse sana şefaat edemez demektir.

  22. “Biiznillâh”, bağlanan zamirin, fıtratı/oluşturulmuş beyin programı anlamına gelir. Ötedeki bir tanrı anlamında değil!

  23. Şefaat; bize yaşadığımız dünyamızın ve yaşayacağımız dünyamızın gerçeklerinin bildirilmesidir. Değerlendiren şefaate nail olmuştur, Biiznillâh.

  24. Çevrendekilerin kölesi olmak istemiyorsan, sana yaptığından hesap soranlara, “sana ne” demeyi öğrenmelisin!

  25. Herkes herkese karışıp şöyle/böyle yap deyip duruyor; kendi aklına göre! Oysa herkes kendi programını uygular! Sen ne dersen de!

23 / 132

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!