1. İman, akılla çözemediğini kabullenip, ona göre gereken uygulamalarla o konuda sonuca gitmek için ARAÇTIR. İman ettim lafı bir şey kazandırmaz.

  2. Hakikatinin, ismi “ALLÂH” olanın özellikleri olduğunu anlamayanın, şartlanma ve kabullerinin getirisi ateşte yanmaması mümkün değildir!

  3. “ALLÂH” ismiyle işaret edileni, ötesinde, yukarıda bir tanrı/ilâh olarak kabullenenin tasavvufu anlaması asla mümkün olmaz. DİNİ anlamamıştır!

  4. Rabbin sana senden verecektir, dışarıdan öteden değil! KADRİ ÖZÜNDE ARA! Rasûl ve ona uyanlar camilerde melek aramadı! Hepsi kadri, odasında kendi içinde buldu!

  5. Rasûl, camilerde gökten inen melek aramadı! Sessiz odada, içselliğinizde melekî mesajı hissetmeye çalışın!

  6. Ölmeyeceksin, şuurlu canlı mezara konarak yaşama devam edeceksin Kurân’a göre. Öyle ise?

  7. İnsan Ol! Kimi miras öldürür, kimi miras süründürür, kimi miras da güldürür! Bak, miras ne geldi, ne yoldasın? 

  8. Gerçeği algılamana engel olan perde, önyargını oluşturan kabullerindir ki, sen hiç farkında olmadan beyninde yer almışlardır.

  9. Evrensel “İNSAN”, beynini, önyargılı bakışını oluşturan kabullerden arındırabilendir. Arındıramayanın yanması hiç bitmez!

  10. Akıllı, başkalarının imanını tartışacağına kendini sorgular; imanımın gereğini ne kadar yaşıyorum veya inandığım hâlde niye yaşamıyorum diye.

  11. İmanın ölçeği yok ki bu dünyada, tartıp göresin! Kimse kimsenin imanına var/yok diye hüküm veremez! Söylenene iyi zanda bulunmak görevimiz.

  12. Sevilmek isterseniz sevmeyi, hoşgörülmek isterseniz hoşgörmeyi, merhamet isterseniz merhametli olmayı, dostluk isterseniz dost olmayı öğrenin.

  13. ÖLÜM seni uyarmıyorsa, korkutmuyorsa veya düşündürtmüyorsa; sonrasını araştıracak beynin yoksa, diğer mahlûkat gibi yaşamaya devam et!

  14. Herkes ortamında mutludur. Çünkü zaten o ortam için yaratılmıştır. Bırakın herkes ortamının keyfini çıkarsın; sonucunu da yaşasın!

  15. Yaşamakta olduğun, gerçekte, içindeki yaşamayı istediğindir. Zorunluluk olmadıkça, herkes neyi yaşamayı arzu ediyorsa onu yaşar; mutlu olur.

  16. Mayası şiddet olanlar yaptıklarının karşılığını Allâh’tan kul eliyle alırlar. “Her zarar vereni (öldürücü olanı) öldürün” hadisini unutmayalım.

  17. Hep yeniye, her an ileriye! Dünündekiler dünde kaldı. Bu an dünlerinin sentezi, yenisin ve yeniler!

  18. Apaçık anlatılanı anlamayıp hayalinde tasavvur ettiğiyle kendini kandırana ne denebilir!!! 

  19. Anlayışı kıtlara! İslâm her türlü şiddet, zorlama ve zorbalığı yasaklar. Bir insanı katleden insanlığını katletmiştir.

  20. Tüm yaşamın istemediklerini yaşamakla geçerken, geminin gittiğinin aksine koşmakla yorulmak niye? Kaptan değilsen, otur seyret, yorulma!

  21. Savaş kötü, acı yaşatıyor; sevişmek güzel, acıları unutturuyor. Ne var ki hayat kesintisiz ikisi arasında gidip gelmede. İkisini de yaşa, takılma!

  22. Dünya yaşamı oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir, derken O; gelenle gülüp gidenle ağlayıp; ne olduğumuzu niye olduğumuzu fark etmeden...

  23. İstemeden geldik dünyamıza; bize sorulmadan gideceğiz! Dilediğini yapanın hükmü altındayız her an! Sizi de fiillerinizi de ben yaratmaktayım, diyor!

  24. Allâh ve Allâh kulu indînde Türk, Kürt, Arap, Acem yok; insan vardır. İnsanı öldüren ise Allâh ve kullarının lânetine uğramıştır.

  25. Allâh nankörleri yaratmasaydı şükredenlerin değeri olmazdı. Yaradılışı nankörlük üzere olana ne yapsanız beğendiremezsiniz, bir kusur bulur.

67 / 132

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!