1. 400 milyar güneşli Milky Way/Samanyolu 100 triyonluk Laniakea (ölçülemeyen cennet anlamında süper yıldız küme) içinde! Yukarda tanrı var mı demiştiniz?

  2. Bütün mahlûkat yer içer, çiftleşir, oynaşır, doğurur geçer gider. Kendi hakikatini sorgulayıp kendini tanıma arzusu ise sadece insanda vardır.

  3. Ramazan; “insan” olana, hakikatinin melek/nur olduğunu fark ettirmek için, bedensellik ötesini hissettirici çalışmalar getirir, kolaylaştırır.

  4. Ramazan; aç kalmak için değil, kendini bir şekilde bedenden soyutluyarak, beden ötesi ölümsüz varlık olduğunu hissetmek içindir.

  5. Ramazan; hepimize mübarek olur eğer dedikodu ve başkalarının arkasından konuşmayı, gıybeti terk edip, Allâh’a yakîn elde edebilirsek.

  6. EZBER BOZALIM: Kurân’ı okumak için abdest almak zorunlu değildir. Abdestsiz de ele alıp okuyabilirsiniz. “Ona (Bilgiye), arınıp, tâhir olanlardan başkası dokunamaz!” (56:79) şirk pisliğinden arınmadır. Bu âyet geldiğinde MUSHAF yoktu. Buradaki atıf, tahirin zıddı olan “Ey iman edenler! Kesinlikle müşrikler necîstir (pisliktir)!” (9:28) âyetindeki “necîs” kelimesinedir. Şirk, arınılması gereken necasettir.

  7. Seksle ilgili abdeste GUSÜL denir. Abdest kelimesi ise, namaz öncesi yapılan uygulamanın adıdır. Bilgisizler ilmen reddedemediklerini, saptırır.

  8. Şirk anlayışında olanın TEK’liği anlatan Kurân’ı anlayamayacağına işaretle; şirk anlayışından arınıp Kurân’ı değerlendirmesini önermektedir.

  9. Bilgisizce eleştirenleri bilgilendirelim. “KUR’ÂN” nâzil olmuş bilginin adıdır. Bilginin yazıya dökülmüşünü ihtiva eden kitaba da MUSHAF denir.

  10. Kur’ân ve hadis İslâm’ından yüzçevirip herkes, falanca böyle dedi müslümanlığını seçenleri hüsran bekliyor. Kur’ân ve hadis okumayan, beni eleştirir.

  11. Kur’ân; TEK ve kendinden gayrı varolmayan Allâh’ı anlatır. Şirk fikri, pisliktir der; Tevbe 28 sonra da Vakıa 79’da arınmamış olan dokunmasın, der. Konu Mekke’ye aittir. Abdest âyetleri Medine’de gelmiştir ve en son gelenlerdendir. Kısacası âyet, bilinç temizliğinden söz eder.

  12. Olmayan kitaba dokunulmak, ele almaktan söz edilmez! Dokunmak mecazdır. Vakıa 79 âyeti, arınmaktan söz ederken, ŞİRK PİSLİĞİNDEN arının, der. Mekke’de 46. sırada İsra olayından önce nâzil olan Vakıa Sûresinden yaklaşık 20 yıl sonra, yazılı ilk Kur’ân oluştu.

  13. “Tâhir (arınmış olmayan) dokunmasın” ifadesi beden değil bilincin şirkten arınmasını anlatır. Zıddı olan “necaset”, şirk olarak tanımlanır Kurân’da.

  14. “Kolaylaştırın zorlaştırmayın”; hükmü Rasûlullâh’ındır. “SEVDİRİN, NEFRET ETTİRMEYİN” de! Diyanet, Rasûlullâh devrindeki uygulamayı açıklasa…

  15. Sahurda ölçü, hadise göre siyah iplikle beyazı ayırt edebilecek aydınlığa kadar yenir. O devirde saat yoktu, her şey göz kararı idi.

  16. Dini zorlaştırmayalım aşırı kuralcı olmayalım. Üçbeş dakikalık erken iftar, orucu iptal etmez. Sahur aydınlığa kadardır.

  17. Siz de bitpazarından, antikacılar çarşısından evini döşeyenlerden misiniz?

  18. Suyun altına girmek abdest ise, tüm dünya abdestli geziyor!!! Hangi düşünceyle suyu değerlendirmek abdest oluyor? Abdestte ne düşünülmeli?

  19. Kurân’da Bakara 187’ye göre gerçek imsak vakti; şafağın aydınlığı gecenin karanlığından ayırt edilinceye (tan yeri ağarıncaya) kadar yiyin, içindir. Bu saate kadar yenip içilebilir.

  20. İmsak hakkındaki gerçeği ve Diyanet’in, Rasûlullâh a.s. uygulamasına uymadığını, 2002 yılında yazmıştık. Bugün değil. 

  21. Halkının sağlığını düşünen ABD, satılan hazır gıdaların %37sinde kullanılan TRANSFAT’i yasakladı. Türkiye’de halkı düşünen hükümet var mı?

  22. Beynin işlevini daha nasıl anlatsın Kur’ân-ı Kerîm? “Kesinkes ben, Rabbim ve Rabbiniz olan Allâh’a tevekkül (hakikatimdeki El Vekiyl isminin gereğini yerine getireceğine iman) ettim... Hareket eden hiçbir canlı yoktur ki onun ‘Bi’nasiyesinde (alnında-beyninde var olarak/beyninden) tutmuş olmasın (Fâtır’ın beyni programlaması) ... Muhakkak ki benim Rabbim sırat-ı müstakim üzeredir.” (11:56) Hâlâ mı düşünmeyecek misiniz?

  23. Bir ötedeki tanrının postacı elçisi anlamına peygamber denebilir; ama ismi ALLÂH olanın ancak RASÛLÜ ve NEBİSİ olabilir.

  24. Hiçbir sahabe ve tâbileri Kurân’dakini değiştirip, ‘ey peygamber’ demedi! O tanımı bildikleri hâlde!

  25. Öncesindeki peygamberlik kavramını bitiren Kur’ân, Rasûlullâh ve Nebiyullah dedi işleve…

64 / 132

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!