1. Bilebildiğimiz evrende yeri olmayan insanın, kendini tanrılaştırması, benlik edinmesi ne acayip iştir!

  2. Her an her şeyin birbirini görünür görünmez şekilde etkiliyerek yeni bir oluşum geliştirdiği paternde insanın bağımsız bireyselliği ne kadar?

  3. Aldığın miligram düzeyinde bir madde tüm bilincini etkileyip farklılaştırırken, aldığın frekans dünyanı değiştirirken ne kadar bağımsızsın?

  4. Ezelden ebede akan sonsuzlukta, okyanus dalgalarındaki bir dal parçası misali sürüklenirken, ne kadar özgür irade avuntusuyla yanacaksın!

  5. İnsanın tüm yanışları, kendisinin özgür ve dilediğince yaşadığını sanmasından kaynaklanır. Senden açığa çıkanı kendinden bilmen ateştir!

  6. Her şeyin algılanamaz veya algılanır şekilde birbirini tetiklediği bir evrende bağımsızlıktan söz etmek ya bilgisizliktendir ya da körlükten!

  7. Yazdıklarımızın net fark edilmesi için beynin çalışma sisteminin iyi anlaşılması gerekir. Input-process-output sistemi, konu anahtarıdır.

  8. Tanrılar öldü bugün; HAYY ALLÂH!

  9. Dinin ruhunu öldürdüler ve siyasetin içinde boğdular! İşi gökteki tanrıya havale edip, ALLÂH ismiyle anlatılanı anlamaktan yüzçevirdiler.

  10. Dinin ruhunu öldürdüler, Sünnetullâh nedir düşünüp sorgulamadan her duyduklarını DİN sandılar.

  11. Hayatın satranç gibidir, sürekli hamle yaparsın karşındakinin oyununa da karışamazsın. Doğru sandığın hamlenin yanlışını, taşın yenince anlarsın.

  12. Hiç kimse için, onu tanıdım, tanırım deme! Tanıdığın ancak, hayalinde oluşturduğun odur! Sevdiğin dahi, tümüyle o değil, sadece algıladığın kadarıyladır.

  13. İnsan bedeniyle frekans paketi; şuuru/ruhu itibarıyla bilgi/wave/dalga paketidir. Tüm yaşadıklarıysa ruh/beynin hakikatindeki bilgi çözümüdür.

  14. Dörtbin-yedibin angstörm görme kapasiteli gözbebeğimize sahip olmayan görünmez türler veya uzaylılar bizi nasıl görürler acaba?

  15. Senin dünyan ve evrenin, beynindeki bilgi girdilerin kadarsa; bu girdiler gerçeğinin yanında ne kadardır? Ne kadar gerçekleri görüyorsun?

  16. Gözbebeği, kulak sınırlamasının kalktığı, beyin/ruh algısının başladığı anda (ölümle) neler algılayacak, nasıl bir ortama geçeceksiniz?

  17. Algıladığın HER ŞEY Allâh esmâsının açığa çıkışı olduğuna göre; onlara bakış ve değerlendirmenle, GERÇEKTE ne kadar GÖRENsin?

  18. Ateş elini yakar, anlarsın, elini sürmezsin! Bir de seni yakan şeylerin, kendi davranış ve kabullerin yüzünden olduğunu fark edebilsen!

  19. “Âmâ (kör) ile basîr (gören) bir olmaz.” (35. Fâtır:19) Bedene ait gözbebeği körlüğünden mi bahsediliyor burada, yoksa İNSAN basîretinden mi?

  20. Anlattıklarınız karşınızdakinin kapasitesini aştığı andan sonra size vereceği tanım “sapık” olacaktır. Etiketlediği kavram, kapasitesidir.

  21. Sonsuza dek Allâh’ın görülebilirliği ancak ve sadece açığa çıkan Esmâ bileşimleri itibarıyladır. Bakan, mertebesi neyse ordan görür.

  22. Tüm varlık, Esmâ mertebesinin açılımları olarak vardır ve seyir de bu mertebeden devam eder. Sıfatlarıyla tanınabilen Zât, esmâsıyla seyredilir.

  23. Beyninize yapacağınız en büyük iyilik, yorulduğunuzu hissettiğiniz anda bir süre uyumaktır. Beyin için uykudan iyi ilaç yoktur.

  24. Benlik ve gurur duvarları arasında yaşayanın özgürlüğünden asla söz edilemez. Çünkü bunlarla tüm hareket alanı sınırlanmıştır! Kötürümdür!

  25. Uzun yıllar içinde edinilen kabuller ve yaşam/davranış biçimleri haftalar içinde değiştirilemez. Bundan dolayı tasavvuf çalışmaları, yıllar alır!

51 / 132

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!