“Rabb-ül âlemîn”, her birimi dilediği bir işlevi ortaya koyması için yaratmıştır ki, bu onun fıtrî kulluğudur! Bunu yerine getirmemesi de kesinlikle düşünülemez!

Her birim hangi işlev için var olmuşsa mutlaka onu yerine getirmek suretiyle kulluğunu ifa edecektir! Ancak o işlevin sonucu yanmayı yaşamak olabilir; ya da o işlevin sonucu huzur ve mutluluk olabilir!

Petrol yanmak içindir; bal yenmek için! Her biri özel işlevleri için vardır; bir diğeri olmaz!

Gübre böceğinin mutluluğu gübrede yaşamaktır; arının mutluluğu güllerde dolaşmakta!

Siz…

Gübre böceğini güllerde yaşatıp, arıyı gübreye batırırsanız, “Rabb-ül âlemîn”i tanımıyorsunuz demektir!

Yaratılmış her birim “Rabb-ül âlemîn”i tanıyacak diye bir kural yoktur!

Karşınızdakinin Rabbi’nin, onu yaratmaktaki muradını anlamamışsanız işlevine bakarak; bu defa onu, kendi Rabbiniz’in istediği gibi olmaya, yaşamaya zorlarsınız! Böylece ona zulmetmiş, zâlimlerden olmuş olursunuz!

İşte böylece de cehennemiNİZin ateşini tutuşturdunuz!

İşte böylece de, cehennem ateşinden bir ateş olan, hastalıkların kapısından içeri girdiniz!..

Çünkü, gerçekleşmesi asla mümkün olmayacak bu isteğinizde ısrar sonucu, üzülmeye veya kızmaya başlayacak; bu konuda aşırı gidince de yanacak, hastalanacaksınız aşırı stresten!

Oysa…

Fark etseniz, bilseniz, idrak etseniz, hazmetseniz bu gerçeği; hastalığınıza, yanmanıza sebep olan olayın ateşi sönecek ve cehennemiNİZden azât olacaksınız!

Fark edin artık “Rabb-ül âlemîn” olmadığınızı ve asla olamayacağınızı!

Allâh sizi ateşe atmaz, siz “Rabb-ül âlemîn”i inkâr suretiyle kendinizi yakmaya başlarsınız!

“Rabb-ül âlemîn” demek başka şeydir; “Rabb-ül âlemîn”e iman etmek başka şeydir; “Rabb-ül âlemîn”i seyretmek başka şeydir!

Ashab-ı Yemîn, “Rabb-ül âlemîn” der… Yanması bitmemiştir!

Mukarrebûn, “Rabb-ül âlemîn”i seyreder! Cennette!

Kesinlikle kavrayalım ki, “Rabb-ül âlemîn” her birimi kendine özgü bir işlevle yaratmıştır!

Kimseyi kendi işlevinizi yerine getirmesi için zorlamayınız ki yanmayasınız, hasta olmayasınız!

Hastalıkların pek çoğunun kökeninde üzüntü, stres ve elbette “Rabb-ül âlemîn”i inkâr yatar!.. Sonuç, kişinin cehennemiNde yanmasıdır!

Nebilerin dahi, kendi eşlerine ya da evlatlarına faydası olmadığını; yani yaratılış işlevlerini değiştiremediğini “OKU”yabilmişseniz Kur’ân-ı Kerîm’de, siz de bu yüzden cehennemiNİZde yanmaktan kendinizi azât ediniz!

Şurası kesindir ki…

Hiç kimse, “Rabb-ül âlemîn”in belli bir işlevle yaratmış olduğu yapıyı değiştirmeye muktedir değildir!

20 / 109

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!