Sayfayı Yazdır

Kur’ân ve Yeni Çağ

 “1428”...

!

?

Yeni bir yıla giriyoruz bugün… Yeni bir döneme…

Hayretteyim!..

Hicreti esas alan Müslümanların takvimine göre yüzyılın başını 27 yıl geçti ve yeni bir yıla, yeni bir döneme daha giriyoruz; ama hâlâ umdukları gibi bir “Müceddid” (yenileyici) gelmedi! Beyaz atı ve elinde kılıncıyla ya da tüfengiyle Mehdi ortaya çıkmadı! Psikiyatrinin ilgi alanına giren bazı mehdiler(!) ise konumuz dışında.

Peki, gerçekten böyle biri mi yok? Yoksa böyle biri var da, bizim şartlandırıldığımız şekilde biri olmadığı için mi fark edemiyoruz?

Her neyse…

Gelmedi güya, ama biz hızla yenileniyoruz(!?) yepyeni anlayışlarla…

Köyüme ulaşan haberlere göre…

Laik Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Anayasal Kurumu ilan etti ki; vücut hatlarını gösteren kıyafetler giyen kadınlar teşhircidir!

Muhyiddini Arabî, İbrahim Hakkı Erzurumî, Mevlâna Celâleddin, İmam Azîz Nesefî ve nice bunlar gibi burçlar ilmini (astroloji) kabul eden, astrolojik tesirlerin insanların tüm yaşamını –âhiret ve cennet boyutu dâhil– etkilediğini söyleyen kişiler din dışıdır fetvası veriyor basında ilâhiyatçılar!

Kur’ân, insanların ölümü TATMAK suretiyle boyut değiştirip yaşamlarına devam edeceklerini bildirirken... Allâh Rasûlü, kabirdeki kişilerin canlı ve kendilerine hitap edeni duyar hâlde olduklarını vurgularken… Bütün Müslümanlar Âmentü’de vel ba’sü badel mevt, yani “mefta oluşumla birlikte ölüm ötesi yaşamıma bâ’s olacağıma iman ettim derken... Ölen(!?) insanın toprak olup, sonra tekrar topraktan yaratılacağını söyleyen bir kişi İlâhiyat Fakültesi’ne Dekan seçilebiliyor; ortalıktaki bu tür ilâhiyatçılardan (tanrıbilimcilerden) ileri geçilmiyor!

Daha, İmam Gazâli’nin açıkladığı “el Bâis” isminin anlamından ve “bâ’s”ın ne olduğundan haberleri bile yok sayın din profesörlerinin!

FesubhanAllâh!..

Yenileniyoruz! Her nasıl yenilenmekse! Kulağın çınlasın ey Müceddid!

Neyse…

Dünya üzerinde yaşamakta olan bir sürü insan arasında, biz konumuza dönelim...

YENİ ÇAĞIN şifrelerini veren “KUR’ÂN” isimli, insanlık durdukça geçerli, muhteşem bilgi kaynağının kodlarını çözmek için gerekli alt yapıyı kendimizde oluşturmaya çalışarak…

Sonsuzluğun Muhteşem Ruhu Allâh Rasûlü Muhammed Mustafa (aleyhisselâm)’ın işaretlerindeki şifreleri çözmeye çalışarak…

Zira gerçek yeni çağ, Kurân’ın değerinin günümüz bilgileri ışığında tüm Dünya’da fark edilmesiyle yaşanacaktır… Ne var ki, bunun faturası ağır olacaktır insanlığa… Doğum kolay gerçekleşmeyecektir.

Evet, konumuz evren içre evrenlerin hakikati… Bunu algılayan bilincimizin ne olduğu…

Bilinç, beynin “print-out”udur, yani dilediği kadarınının “çıktı”sı!

40 / 109

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!