Sayfayı Yazdır

Bu “Kitap”a Arınmadan Dokunma!

Düz mantıkla okursa Kur’ân-ı Kerîm’i; “Biz size misallerle anlattık” uyarısını dikkate almadan…

Kıyametten sonra gene toprak-madde yapılı bedenler var…

Bir yangın yerinde (cehennem) yaşayanlar…

İçinde envai çeşit meyve ve huri ve gılman isimli cinsî lâtiflerin dolaştığı bostanlar, bahçeler (cennet)!..

Yukarıda bizi seyreden, eli olan bir tanrı!..

Ya Berzah ve Kıyamet evresi?..

Dünya prese girmişcesine dümdüz olmuş; kenarsız tepsi gibi!..

Üstünde toplanmış gelmiş geçmiş tüm insanlar…

Uzayda dökülen(?) batan yıldızlar!..

Cehennemi tutmuş kulplarından getirmiş bir tür sûretli melekler… Cehennem kaynıyor alev alev altında dünya tepsisinin!..

Kolcular, insanları alıyor teker teker bir terazinin başına; koyuyor günah ve sevaplarını terazinin kefelerine… Orada elektronik terazi kalmamış; ya da kullanılmıyor elektrikler kesik olduğundan!!!

Tartı işleminden geçtikten sonra insanların milyar kere milyarlarcası; bir köprü kuruluyor Dünya’nın kenarından, ateşin üstünden, ateşin öte yakasındaki cennet denilen bahçeye doğru…

Ateşin sardığı Dünya çevresi milyonlarla kilometre…

“Kim neye tapıyorsa onun peşine takılsın” komutu geliyor oranın genel kurmay başkanından; herkes, Dünya’da iken tapındığı kişinin canlı heykelinin peşinden yürüyor!.. O tapınılan, köprü yerine Dünya’nın sonuna gelip, ateşe düşüyor; takipçileri de ardından!..

Belli bir sûrete tapınmayıp, “Allâh”a secde ederek, onun için toprağa baş koyduklarını söyleyenler ise oldukları yerde bekliyorlar…

Sonra onlara, “Tâbi olduğunuz Rasûl veya Nebi’yi takip ediniz” deniyor… Onlar da, tâbi oldukları Nebi veya Rasûl’ün arkasından sıratın-köprünün üzerine giriyorlar…

Kimi şimşek, kimi de topal hızıyla ateşin üzerinden geçiyorlar köprü boyunca!..

Bostana-bahçeye yani cennete giriyorlar!..

Özetle, Kur’ân ve Rasûl açıklamalarına dayalı gelecek anlatımı böyle; olduğu gibi kelime anlamıyla!!!

Mirâc’da, peygamber göğe çıkıp uzayda bir yerde tanrı ile mi buluşmuş!??

Namazda, kafatasını toprağa koymakla secde edilmiş mi olunuyor!??

Anlayacağınız, namazın anlamı dinsel jimnastik olmuş! Jimnastik hocası da imam!

Dünya imamını duyduk belki de; ya gerçek “müezzin” kimdir dünyada?

“İnsanların en kayıpta olanı salâtta secde ve rükûnun hakkını vermeyendir” şeklindeki Rasûlullâh uyarısından söz eden “imam” etiketliye sordum…

− Secdenin hakkını vermek, kafatasını, alnını toprak üstünde uzunca tutmak mıdır?..

Bilgisiz insanın, “insan” olduğunu fark etmesi için önce bilgiye ihtiyacı vardır.

“Kur’ân”, bilgi kitabıdır!..

Allâh Rasûlü, Allâh’tan zâhir olan ilim ile, algıladığı vahiy ile “insan”ı uyaran; HAKİKATE TAM DAVET EDENDİR!

“Tanrı ve tanrılık kavramı yoktur sadece ALLÂH” vardır vurgulamasıyla nâzil olan bu Bilgi Kitabı’nı; “tanrı” fikrinden “arınmamış” olanların algılaması ise asla mümkün değildir!

Kur’ân, baştan sona, “Tanrı” ve tanrılık kavramı mevcut değildir temeline dayalı olarak, “insan”lara yol göstermeye çalışmaktadır.

Kur’ân NÛR’dur!.. Işıktır!.. Karanlıkta kalmış beyinlere, ışık tutmaktadır gerçekleri görmeleri için!

Kur’ân kıyamete kadar, nasıl geçerli olabilir?..

Bu çağdışı göktanrı anlayışımızla mı? Yoksa yukarıda anlatılan senaryoyu yazıyor denerek mi?..

Yoksa işaret ettiği gizli sırlar deşifre edilerek; mecazlar, semboller çözümlenerek mi?..

Sır…

Biz size her şeyi misallerle anlattık; uyarısında!..

Eğer bu sırrın ipucunu değerlendirmezsek, birçok saçma fikirlere saplanır; kendi anlayışımızdaki bu saçmalıklar yüzünden de, zaman üstü Bilgi Kitabı’ndan hiç yararlanmadan; özümüzdeki gerçeklere ve kuvvelere eremeden; hayalimizde varsayıp içinde yaşadığımız uydurma bir dünya ile cehennemi boylarız!

8 / 67

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!