Sayfayı Yazdır

Reenkarnasyon (Tenasüh) Aldatmacası

İslâmî olmayan yoldan cinlerin insanları kandırma metodlarını verirken, kısaca Reenkarnasyon (reincarnation) veya bizdeki eski tâbiriyle “Tenasüh” görüşünden bahsetmiş ve ileride bu konuya daha geniş bir şekilde değineceğimizi belirtmiştik...

Reenkarnasyon görüşünü ortaya atanların iddiası şudur:

Ruhlar ezelde yaratılmış ve tekâmül etmeleri için birer bedene sokularak Dünya’ya gönderilmişlerdir...

Ancak her ruh güçte, kuvvette, anlayış ve değerlendiriş kabiliyetinde eşit değildir... Yani, adaletsiz olarak yaratılmış veya kendi başına var olmuştur.

İşte bu sebeple Dünya’ya geldiği zaman yaşadığı 50-60-70 senelik bir ömür onun gelişmesi için yeterli değildir...

Bu yüzden ölümünden sonra bir süre Ruhlar(!) âleminin belirli bir yerinde yaşar...

Sonra kaldığı yerden tekrar devam etmek üzere Dünya’ya gelir ve başka bir bedenle ve kişilikle yaşamına devam eder...

Sonra ömrünü doldurunca yeniden ölür!.. Ve yine o bekleme katına çıkar!..

Sonra tekrar Dünya’ya gelir ve yeniden başlar eğitilmeye!..

Tâ ki tekâmül edip, zirveye çıkana kadar!..

Ne zaman ki mükemmel bir ruh hâline gelir, işte o zaman artık Dünya’ya gelmez olur; ve bu defa da başka dünyalarda daha da tekâmül etmeye çalışır...

Ve bu hâl böylece sürekli olarak devam eder...

Reenkarnasyona inananlar, ta eskilerden yani binlerce yıllardan beri “Tenasüh” düşüncesi adı altında yeryüzünde özellikle Hindistan ve çevresindeki bölgelerde yaşamışlardır...

Vasatın da altında, kısıtlı bir düşünce seviyesinde olan kişilerin ilkel düşünce ve beyin yapıları dolayısıyla sahip oldukları bir düşünce şeklidir...

Ancak yukarıda vasatın altında derken, o kişinin bu sahadaki kapasitesinin vasatın altında olduğunu kastediyoruz... Çünkü kişinin bir sahada geri kalmış olması, onun her sahada geri kalmış olması demek olmaz!.. Nitekim bu sözümüzü, İNSAN bölümünde “beden” kısmında, beyinin yapısı bahsini dikkatli bir şekilde okuyanlar elbette anlarlar...

Reenkarnasyona inananların tamamını ele alırsak, bunların % 99’unun Ruh(!)larla veya hakiki tâbiriyle Cinlerle iletişimde oldukları ve bu fikri de onlardan aldıkları derhâl ve rahatlıkla tespit edilebilir...

Cinler daha önce de anlattığımız gibi, çeşitli kişilerin Ruhlarıyız(!) diye insanlarla temasa geçip onları aldatırken, başlangıçta gayet güzel tavsiyelerde bulunup birtakım olağanüstü hâller de göstererek onları kendilerine bağlarlar...

Ancak ikinci safhada önce de belirtmiş olduğumuz gibi, işler rengini değiştirir; böylece de insanlar ile olan ilişkilerinin gerçek sebebi ortaya çıkıverir.

Cinlerin RUH(!)lar adı altında insanlarla ilişkilerinin esas gayesi, onları yanlış itikadlara saptırarak, tam tâbiriyle “iman”larından etmektir...

Ve bu sebeple de iki ana noktada, kendileriyle iletişimde olanları itikat bozukluklarına saptırırlar...

“Spiritüalizm”,madde ötesine inanan bütün inanç sistemlerinin; “Spiritizm” ise Ruh(!) çağıranlar ekolünün adıdır.

İşte cinlerle iletişimde olanların, yani spiritlerin ikinci safhadan itibaren saptıkları iki büyük itikat bozukluğu şunlardır:

1. Reenkarnasyon yani tenasüh!..

2. Panteist görüşü “Ulûhiyet” olarak nitelendirme...

Biz şimdi bunlardan birincisini açıklamaya çalışacağız bu bölümde...

Önce müslüman topluluğu içinde “reenkarnasyonculuk” satışına çıkanların, bu topluma fikirlerini empoze etmek için Kurân’dan yaptıkları nakilleri inceleyelim:

Cinler tarafından kandırılan bu “yeniden doğuş-reenkarnasyon”cuların kendi davalarını ispatlamak için yapıştıkları âyetler şunlardır:

“NASIL DA VARLIĞINIZIN HAKİKATİNİN ALLÂH ESMÂ’SI (B işareti kapsamında) OLDUĞUNU İNKÂR EDİYORSUNUZ? ÖLÜYDÜNÜZ, O SİZİ DİRİLTTİ; SİZİ YİNE ÖLDÜRECEK, YİNE DİRİLTECEK... NİHAYET SONUNDA HAKİKATİNİZİ GÖRECEKSİNİZ!” (2.Bakara: 28)

 

Açıklaması:

Ey insanlar, nasıl olup da ALLÂH’a küfreder; yani “ALLÂH” kavramının gerçeğini örtmeye çalışırsınız?.. Kİ ÖLÜYDÜNÜZ, yani bilinciniz oluşmamış bir hâlde, bedene hükmedemez bir durumda iken, SİZİ DİRİLTTİ; yani bilincinizi oluşturarak beden üzerinde tasarruf sahibi yaptı... SİZİ YİNE ÖLDÜRECEK yani tekrar içinde oluştuğunuz bedenle iletişiminizi keserek biyolojik bedenden bilincinizi soyutlayacak; YİNE DİRİLTECEK yani biyolojik bedeni kullanamaz hâle geldikten sonra bilinciniz dalga bedene tasarruf etmek suretiyle kıyamete kadar yeni bir yaşam boyutuna geçecek; NİHAYET SONUNDA HAKİKATİNİZİ GÖRECEKSİNİZ; yani artık bir daha geri dönüş söz konusu olmaksızın üst boyutlara yükselerek özünüzde O’na ermek suretiyle ALLÂH’a kavuşacaksınız...

Görüldüğü gibi âyet incelendiği zaman, yukarıda da belirttiğimiz gibi, defalarca Dünya’ya gelmekten; ve dahi tekâmül edene kadar sayısız defa Dünya’ya gelip gitmekten asla bahsetmemektedir...

Eğer onların iddia ettiği gibi, defalarca gelip gitmek olsaydı mutlaka bu durum, bu veya başka bir âyette belirtilmiş olacaktı...

 

“GECEYİ GÜNDÜZE DÖNÜŞTÜRÜRSÜN, GÜNDÜZÜ GECEYE DÖNÜŞTÜRÜRSÜN. DİRİYİ ÖLÜDEN ÇIKARTIRSIN, ÖLÜYÜ DİRİDEN ÇIKARTIRSIN. DİLEDİĞİNE HESAPSIZ RIZIK (yaşam gıdası) VERİRSİN.” (3.Âl-u İmran: 27)

Açıklaması:

GECEYİ GÜNDÜZE DÖNÜŞTÜRÜRSÜN, GÜNDÜZÜ GECEYE DÖNÜŞTÜRÜRSÜN yani hiçbir şeyi bir hâl üzere bırakmaz, her şeyi bir tersi ile değiştirirsin...

DİRİYİ ÖLÜDEN ÇIKARTIRSIN, madde kaydına girmemiş olanları madde kaydına sokarak ete-kemiğe bürüyerek Dünya’da var eder; diriyi ortaya çıkartır; sonra da ÖLÜYÜ DİRİDEN ÇIKARTIRSIN, ete-kemiğe bürünüp madde dünyasında bedenle görünen diri diye adlandırılanları ÖLDÜRÜP yani madde kaydından çıkartırsın... Dilediğine hesapsız rızk verirsin...

Görüldüğü üzere bu âyette de asla ve asla tekrar tekrar Dünya’dan gidip de sonra yeniden tekâmül (!) etmek için Dünya’ya geri gelmekten değil söz etmek, işaret bile edilmemektedir.

Ancak ne çare ki, iddiasını ispat çabası içine düşmüş bulunan bazı Cinlerin kandırdığı bu gibi kişiler; maalesef bu âyetlerden yardım almak için, bu şekle sokmuşlardır âyetlerin mânâsını kendi mantıklarınca...

Nitekim bu kişiler incelendiği zaman görülecektir ki, gerek İslâmiyet ve gerekse Kur’ân hakkında zerre kadar bilgiye sahip değillerdir...

 

“ALLÂH SİZİ BİR NEBAT BİTİRİR GİBİ ARZDAN BİTİRDİ.”

“SONRA SİZİ ORAYA İADE EDECEK VE SİZİ BİR ÇIKARIŞLA ÇIKARACAK.”

“ALLÂH, ARZI SİZİN İÇİN BİR SERGİ KILDI.”

“ONDAN GENİŞ YOLLAR EDİNİP YÜRÜYESİNİZ DİYE.” (71.Nûh: 17-20)

42 / 69

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!