Evet, bu insanlar gelir Rasûlullâh Aleyhisselâm’ın yanında “Sana inandık, Rabbine inandık”, derlerdi ve yanından ayrıldıktan sonra da kendi RABlerine tapınarak öğrendikleri ilme ters düşen bir şekilde yaşamaya devam ederlerdi...

Bunlara MÜNAFIK denilmişti!..

İman ehli, iman ettiği konuda malıyla-canıyla mücahede ederken; münafık sadece “evet doğru söylüyorsun inandık” der; sonra da evine dönüp bildiği gibi yaşamaya devam eder...

Ölçü budur!

Herkes bu kritere göre kendini, imanını değerlendirsin; kendisini aldatmadan!..

“O GÜNDE HESAP GÖRÜCÜ OLARAK BİLİNCİNİZ (nefsiniz) YETER” anlamındaki âyetin uyarısını düşünün!

Bugünden kendinizi test edin... Ne kadar imanlısınız?..

Bunu size, ortaya koyduğunuz fiiller yansıtsın!..

Vereceğiniz cevap sizi tatmin ediyorsa, mesele yok!

Bakın şurada yüz küsur bilgisayar görüşmedeyiz aynı anda...

Ama herkesin çevresinde de bir o kadar insan var...

Bunlar çevreleriyle birlikte bu testi bir uygulasalar, gerçekte, münafıklıktan uzak, imanlı kaç kişiyiz acaba?

Kaçımız başımıza gelen her olayı “bu Allâh’ın takdiridir; yaşamamız yazılmıştı, yaşadık” diyerek gönül huzuru içinde o olayı geçiştirebilir? 

Kaç kişi, “yaşadığımız süre alt tarafı sınırlı yıllardır, bu da geçer” deyip içinde bulunduğu şartlardan yakınmadan; kendini boş vaktinde ilme vererek yarına hazırlanmakta?

Bu konuda şunu çok iyi bilelim ki, otokontrol ve ototest çok önemlidir!

Biliyorsunuz ki...

Allâh’ın varlığı ile kaîm varlıklarsınız!..

Ne kadarıyla Allâh’la yaşayıp; O’nun bakışıyla bakıp, algılayıp, değerlendirmelerinizi ne kadarıyla O’nun değerlendirmesi gibi yapıyorsunuz?

Bu suale vereceğiniz cevap, sizin aynanız olacaktır!

Bilgisayara bütün bildiklerimi virgülüne kadar yükleyebilirim... Ama bu ilmi bilgisayar yaşayamaz ki!!!

İnsan, öğrendiği ilmi yaşamına geçirebildiği kadarıyla bilgisayardan ayrılır...

İlmini yaşama geçiremeyen insan, gelişmiş bir bilgisayar olmanın ötesine asla geçemez!..

Eskiyince de eskimiş bilgisayarların âkıbetine düçar olur!..

Dün ICQ’daki …’in bana yolladığı “Bilinç beynin kuklasıdır” adlı bilimsel verilere dayanan yazıyı pek çoğunuza forword ettim.

Herkesin o yazıyı okumasını isterdim...

Yapılan bilimsel bir çalışmanın sonuçlarını açıklıyordu o yazı beyinle ilgili olarak...

Hatta o yazıyı bulup çoğaltarak dostlarınıza bile dağıtabilirsiniz...

5 Şubat tarihli Aktüel dergisinde yayımlanan “Bilinç beynin eseridir” başlıklı yazı!

Evet, o yazı tahmin edemeyeceğiniz kadar önemli bir yazıdır, getireceği sonuçlar itibarıyla düşünebilen beyinler için!..

Bizim “AKIL ve İMAN” isimli kitapta açıkladığımız KADER konusunun bilimsel açıklamasıdır o yazıda anlatılanlar...

Okumamış olanlar o yazıyı edinsinler...

Soru

− Özgür irademizin olmayışının ispatı olabilir mi bu yazı?

− Üstadım, onu ihâta etmek mümkün olmadığı için; onun bildirdiğinin üstüne ilmimiz olmadığını; yarının ipoteğini şimdiden verdiğimizi ve yaptıklarımızın karşılığından başka bizi karşılayan olmadığını her an farkındalıkla yaşamak çok zor... Ne tavsiye edersiniz?

Üstad

− Herkes, mazeretin geçerli olmadığı bir boyutta; dünyadaki yaşamının sonuçlarına katlanacaktır!.. Bunu bilerek dilediğiniz gibi yaşamaya devam ediniz!

Evet dostlar... Farkında olmadan gene bir saati doldurduk... Sizleri daha fazla sıkmak istemiyorum... Cevabını kitaplarımızda bulamadığınız sorusu olan var mı?

Peki teşekkür ederim... Herkese iyi geceler diliyorum.

51 / 80

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!