− Eşyanın var oluşundaki gayeye yönelik ilim olabilir mi?..

− İdrakının oluşturduğu hâldir bu ilim diye düşünüyorum...

− Zât’ın İlim Sıfatının ürettiği mânâlara olan seyridir... diye düşünüyorum...

Üstad

− Tanrımın evliyası!.. Tanrımın özel, kendine mahsus ilmi!.. Tanrımın mertebeleri!.. Benim elimden tutacak tanrımın has kulları!.. Tanrımın Cehennem’i!.. Tanrımın Cennet’i!.. Tanrımın... ???

Bir de, “ALLÂH Adıyla İşaret Edilen” varmış!.. Her ne ise... Bir anlayabilsem onu!.. O zaman tüm hard diskimi yeniden formatlamam gerekecek galiba!

Cevaplar

“İlmi Ledünn sadece Mardiye nefs düzeyinde yaşanmakta olan, Arifi Billâh’ın Allâh’ın ilmiyle; ilim sıfatıyla tahakkuk etmesi hâlinde ortaya çıkan bir ilimdir. Yalnızca yaşanır, kelimelerle ifadesi yoktur, izahı da yoktur, tamamen özden gelen bir biçimde yaşanır” diye açıklamıştınız bir sohbetinizde Üstadım...

− Dünya üzerinde her oluş bir hikmete dayalıdır. Bu nedenle, “Dünya hikmet yurdudur” denmiştir. Ve, Dünya üzerinde olmuş ve olacak her şey “Levhi Mahfuz”da yazılıdır. Ledünn ilmine sahip olan Zât, Levhi Mahfuz’u okuyarak kader sırrına vâkıf olur. Ve, Kudret Sıfatı ile tahakkuk ederek, dilediğini ortaya koyabilir...

− Merhaba Üstadım, sistemin kendisi olur diye anlıyorum. Birinden nakil ya da kendinden ortaya çıkması diye bir şey olabilir mi?..

− Birimin gaybından, bilincine ulaşan ve Kudret Sıfatıyla özünden aşikâre çıkan ilimdir...

Üstad

− Adamın biri Mısır’daki piramitlere özenmiş, getirtmiş taşları bahçeye tam tekmil göstermiş millete işte piramit diye! Piramit görmemişler de kabullenmişler taş topluluğunu piramit diye... Sonra bir piramit gören demiş ki, “Bunlar piramitin taşları ama piramit denmez bunlara... Bunları istifleyip düzenlemek gerek... ”

Bilgisayarda da çeşitli dosyaları toplayıp bir Windows’u oluşturamaz ve çalıştıramazsınız... Onun kendini “setup” yapması yani bir bir piramit gibi, alttan zirveye kendini düzenlemesi gerekir...

“Allâh” isminin işaret ettiği mânâyı kavramadan, bu kavrayışa dayalı düşünce sisteminizi oluşturmadan, konuların TAKLİDİNDEN TAHKİKİNE geçmenize asla imkân yoktur!..

Seyir ikidir; Âfakî ve Enfüsî seyir.

Enfüsî seyir tamam olmadıkça, kişide piramitin tepesine çıkıp, oradan aşağıya bakmak mümkün olmaz...

Kendi cebindekinden söz et bana, dediklerinde, cebinizde ne var baktınız mı hiç?..

Falancanın dediğine göre cebiMde şu varmış!..

Bu cevap sonrasında sizi nasıl değerlendirir o soruyu soranlar; düşündünüz mü hiç?..

Argoda bir tâbir vardır, “paran kadar konuş!” derler... Ya, “cebindeki ilmin kadar konuş” derlerse ne yapacağız?.. Dönüp dolaşıp, “falancanın dediğine veya falanca yerde yazılı olana GÖRE böyleymiş” diyerek imtihanı geçeceğimizi mi sanıyoruz!.. 

89 / 117

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!