Bu âyet görüldüğü gibi, “hidâyet”in yıldız kanalıyla oluştuğunu vurgulamaktadır...

Özellikle “B” sırrının anahtarını bu âyeti deşifre etmek için kullanırsak, şu çok orijinal mânâ ile karşı karşıya kalırız...

HÂDİY olan ALLÂH, isimlerinin mânâsıyla, var ettiği yıldız adı takılmış nesneden yolladığı tesirle-melekle-ışınlarla hidâyetini onlara ulaştırır...”

Yani tesir bize göre her ne kadar yıldızdan ise de, özü ve varlığı itibarıyla Allâh’tandır!..

Tıpkı, “yemek yedim, Allâh kuvvet verdi”deki gibi... “İlaç aldım, Allâh şifa verdi”deki gibi!

Eğer bunu da anladıysak, konu iyice açıklık kazandı demektir...

Artık hidâyet “emr”inin yani “hükmü”nün semâdan arza nasıl “nâzil olduğunu” fark ediyoruz, demektir...

“Hidâyet” mekanizmasının nasıl çalıştığını kavradığımıza göre; kaç türlü “hidâyet” söz konusu, bir de onu görelim…

Bu arada bilelim ki, Allâh’ın hidâyet ölçüsünden bahsetmek, onu sınırlamak olur ki elbette bu mümkün değildir...

Öyle ise “hidâyeti” en geniş kapsamlı olarak, tüm varlıkların, varoluş gayelerine göre yönlendirilmesi, yapacakları işlerin onlara kolaylaştırılması, onların işlere kolaylaştırılması olarak anlayabileceğimiz gibi...

Daha sınırlı anlamıyla, “gerçek doğru” ile “göresel doğru” arasındaki farkı görebilme anlamına da değerlendirebileceğiz...

Ayrıca, varlığı çok daha geniş kapasitede, kapsamlı özelliklerle değerlendirebilecek olan Nebilere, Rasûllere ve evliyaya bu yolda yeni yeni açılımlar sağlayan “hidâyet” dahi gene “ihdına” derken düşünülebilir...

“SIRAT”a gelince...

“SIRAT”; genelde yol, cadde anlamına kullanılmasına karşın, “sırat-ı müstakim” deyimi dinsel mânâda, “Allâh yolu üzere olmak” şeklinde anlaşılır...

“Müstakim” ise öyle bir doğruluktur ki, o gidiş üzerinde ne sağa-sola kıvrılma vardır; ne de iniş-çıkış, iki nokta arasında seyreden ışın hattı gibi!..

Esas itibarıyla her yaratılmış kendi yolundan, “ALLÂH yolu üzerindedir”...

“ALLÂH’a giden yolun sayısı nefslerin adedincedir” sözüyle işaret edilen mânâda; “herkes kendi Rabbinin hükmü altında ve doğrultusunda” ise de...

Ve bu duruma;

HERKES YARATILIŞ PROGRAMI (fıtratı - şâkılesi) DOĞRULTUSUNDA FİİLLER ORTAYA KOYAR!..” (17.İsra’: 84)

Âyetiyle de işaret edilmişse de...

Bu mânâya ve “İhdinas Sıratal’müstakıym”in mânâsını “Fâtiha”nın “ruhuna” uygun olarak…

“Bize takdir etmiş olduğun hedefe ulaşmayı KOLAYLAŞTIR” diye anlarsak da...

Herkesin, yaratılış amacına göre doğru olan sıratı var” ise de…

Özel anlamı ile, “İHDA”yı, kişinin “in’am” yolundan ebedî huzur ve saadete ermesini sağlayacak bir “sırat”ı istemesi gerektiğini; “Hazreti Muhammed (aleyhisselâm)’ın bildirdiği gerçeklere uygun bir yaşam sürmeyi kolaylaştır” anlamında bunu değerlendirmemiz gerektiğini, bundan sonraki âyetler göstermektedir...

Öyle ise geldik şimdi, bir sonraki son âyete…

37 / 57

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!