1. Azap veya mutluluğun kaynağı, birimlerin birimsel varlıkları içinde birbirlerine bakmalarından ve bu bakış açısından hâsıl olan değerlendirmelere saplanmalarından doğar!

  2. İsimlerle nereyi yakalamaya kalkarsan, oradan eli boş çıkarsın!

  3. Hiç değilse, insanî birim olduğunun farkında olan birini bulmalısın ki, hem senin deney ve gelişmene faydalı olsun, hem de sen ona yararlı olabilesin! 

  4. Gerçekte türlü isimler altında hep O’nu görüyorsun!

  5. Algılama kapasitendeki sınırlılığın getirdiği varsayımınla, TEK’i bölüyorsun... “Zâhir” ve “Bâtın” çıkıyor ortaya!

  6. Varlık birimleri arasındaki fark, onlardaki “canlılık” yönünden değil; “akıl” yönündendir!

  7. Tasavvuf, tarikat, bir iyi ahlâk derneği değil; varlığın hakikatini, vücudun aslını, özünü bildiren bir çalışma düzenidir!

  8. “Din”in mânâsı, senin ebedî saadetini meydana getirecek ilâhî hükümlerdir!

  9. “MÜLHİME” bilinci içindeydi FİRAVUN... Kendisini “Hak” görüyordu, karşısındakileri ise “yok”!

  10. Gerçekte “BEN” kelimesiyle işaret edilen varlık, öyle bir “ÖZ” varlıktır ki; o “ÖZBEN”lik noktasında tüm evren ve içindekiler “Tek bir Bilinç”ten ibarettir!

  11. Çokluğu inkâr, Hakk’ı inkâr olur!.. Tek’liği inkâr, yine Hakk’ı inkâr olur!

  12. “BEN” ile “NEFİS” veya “NEFS” hep aynı şeydir! “Bilinç” ya da “Akıl”!

  13. Evrende bir şeyin “YOK” hükmünü alması, diğer bir şeye GÖREdir. Gerçekte ise ne “var” hükmü mevcuttur, ne de “yok”!

  14. Ölüm ötesinde insanlar, dünyada edindikleri şartlanmalar ve kendilerini tanımaları ölçüsünde davranışlarını otomatik olarak ortaya koyarlar... Aynen uykuda gördükleri rüyada olduğu gibi!

  15. Küllî programın, birimden ortaya çıkması hâlinde aldığı isim, “irade-i cüz”dür!

  16. Gerçeğin örtüsü, tamamıyla göresel değerlerle şartlanmalar ve bilgisizliktir!

  17. İnsanlar, “Mutlak Tek”in kuvvetlerine bir aynadır!

  18. İnsanlar içinde, her devirde gerçeğe yönelenler ve onu bulabilenler çıkmıştır. Bazen de gerçeğe yaklaşıp, o gerçeğe erişemeden ömrü tükenenler olmuştur!

  19. İnsanlar, gerçekleri şartlanmaları ışığında değerlendirme yoluna gittikleri için yollarını sapıtmışlar ve çeşitli varsayım bataklıklarında ömürlerini heba edip gitmişlerdir!

  20. İyi-kötü-hoş-nahoş değerlendirmeleri, toplumun sizi o yolda şartlandırmasından ileri gelir!

  21. Kendini bilen kişi, ne yazı kış yapmaya çalışır, ne de kışı yaz hâline getirmeye!

  22. Bilgi, sende yerini bulur ve onu içinde hissedersen ve seni tatbikatında aynı neticeye götürürse, bilgidir!

  23. Kendini bulabilmen için her şeyden evvel, gerek hayvani ve gerekse beşerî duyguları terk etmen gerekir!

  24. Her şeyi baştan sona anlatamayanların, komple bir fikir sistemi olmayanların, başkalarına yol gösterici olmaya hakkı yoktur!

  25. Yol boyunca birçok merhaleler katedip, çeşitli makâmlardan geçecek, sabrımız nispetinde gerçeğe ereceğiz!

52 / 69

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!