“Allâh” kelimesini direkt olarak kullanmak yerine, “Allâh adıyla işaret edilen” diye olaya yaklaşabilsek...

Belki bugün için, bu konular çok gereksiz ama, Allâh benim gibi bazı kişileri gereksiz işler için yaratmış.

Aynı şekilde, “Cennet” diyorsun. “Cennet” kelimesi yerine “Cennet ismi ile işaret olunan boyut, ortam” diye kullansak bu kelimeyi.

Cehennem ismi ile işaret edilen ortam, boyut, şartlar” diye yaklaşırsak konuya... Bunlar gibi, bütün kelimeleri, anlattığım şekilde değerlendirerek yeni baştan sorgulasak, acaba neler değişecek?

Açıkladıklarımı ulaştıramadığım kimseler; “Amma saçmalıyor, demagoji yapıyor” diyorlar, anlayışları sınırlı veya kıt olduğu için!

Yapıları gereği onların başka türlü yorumlamaları zaten mümkün değil! Onları böyle kabul ediyorum.

Buna rağmen sizlere bir uyarıda bulunmak istiyorum...

Giderayak, Cuma’dan evvelki konuşmamda size bir şeyi anlatmaya çalıştım.

Allâh Rasûlü Muhammed Mustafa buyuruyor ki:

Her baba ve anaya çocuğuna Kur’ân okumasını öğretmek farzdır.

Biz ne yapıyoruz?

Alıyoruz çocukları Kur’ân kurslarına yolluyoruz. Ya da hoca tutuyoruz. Elif’i B’ye... Cim’i H’ya bağlamasını öğretiyoruz.

Sonra alıyor Kur’ân yazılı sayfaları eline, yüzünden harfleri, kelimeleri tekrar ediyor, diyoruz ki:

Çocuğum Kur’ân okumasını öğrendi. Allâh Rasûlü’nün dediğine uyduk”!

Bunun huzuru ve rahatlığı içinde başımızı gece yastığa koyuyoruz.

İyi halt ediyoruz!

Ne kadar büyük bir saçmalık içinde olduğumuzu fark edemeyecek kadar uyuşmuş beyinlerimiz!

Rasûlullâh’ın dediğini hiç mi hiç anlamamışız!

Her ana babaya, çocuğuna Kur’ân “OKU”masını öğretmek farzdır” derken, neyi kastediyor acaba?

DİKKAT EDİNİZ!..

Rasûlullâh (aleyhisselâm)’ın hitap ettiği kitle, Türk, İran, Acem değil! Kureyş kabilesiydi. Veya civar Arap kabileleri idi. Hepsi de Arapçayı çok iyi bilen, konuşan!

Onlara; “Kur’ân okumasını öğretin çocuklarınıza!” derken, bununla muradı Kurân’ın kelimelerini bir araya getirerek onu hecelemek değil; “Kurân’ın içindeki bilgileri çocuğuna öğreterek, Kurân’ın içeriği hakkında çocuğunu bilgilendirmek ana ve babaya farzdır” diyordu Hz. Muhammed, Arapça bilip okuyan yazan kişilere ve toplumlara...

Biz bu uyarıyı alıyoruz; onu bugünkü şartlar içinde değerlendirip;

“Bak, benim çocuğum Türkçe konuşuyor. Götüreyim hocaya da Kur’ân kursuna da orada Kur’ân okumasını öğrensin...” diyoruz.

Sonra, orada bir “Yâsiyn” okumasını öğrenirse veya bölümlerini okumayı öğrenirse “tamam çocuğuma Kur’ân okumasını öğrettim” diyoruz.

Nerede öğrettin!!?

Hiçbir şey öğretmedin!

Kur’ân okumasını öğretmek demek, Kurân’ın içeriğini öğretmek demektir.

Şimdi, içinizden biri çıkıp diyecek ki, “Yahu daha biz Kurân’ı okumasını bilmiyoruz ki, okumadık ki, çocuğumuza nerede öğreteceğiz!”

Bunu niye anlattım? Şu yüzden...

“İsim”ler resim olmasın! İsimleri resim gibi, klişe gibi ele alıp, beynimize yerleştirip, sonra da o isim resimleriyle, resimlerin işaret ettiği içerikten perdelenmeyelim!

Ressam resim yapar. Ressamın o resmi yapmaktan amacı, resimle, karşısındakine bir mesaj vermektir...

Eğer o resimden o mesajı alamazsan resme bakmışındır sadece. Resmi, görmemişsindir!

Resme bakmak başka şeydir, resmi görüp, resmi okumak başka şeydir.

Ben şurada karşıma bir resim asmışım. Bu resim Samanyolu Galaksisi’ni gösteriyor. Ben bu resme bakıyor; “Samanyolu Galaksisi” diyorum.

Ortası biraz sarı, hiçbir şey belirgin değil! Kenarlara doğru parlak noktalar var falan. Ben resmi görmüyorum, şu an, resme bakıyorum...

Ne zaman resmi görmeye başlarım?

Bu galakside bir yığın yıldızlar var ve bu yıldızların içinde bir nokta sadece Güneş!..

Bu kadar büyük bir galaksinin içinde, benim bu koskoca gördüğüm, bizim Dünya’mızın tâbi olduğu, Güneş adını verdiğimiz dev yapı, orada bir nokta olursa?..

Peki, bu galaksinin içinde Dünya’nın yeri ne?..

Benim yerim ne?..

Böylece düşünmeye başlarsam, işte o zaman, resme bakmak durumundan çıkıp resmi görmeye başlamış olurum. “Bu galaksinin içinde benim yerim ne” diye düşünmeye başladığım zaman, o resmi okumaya başlamışımdır!

Okumam biraz daha sürerse;

Bu galaksi gibi sayısız galaksileri yaratan kudret ve ilim yanında; bu galaksi ve bu galaksi gibi sayısız galaksileri yaratan “Allâh” diye isimlenmiş olan varlık yanında, bu galaksinin yeri ne?..

75 / 76

Bunlar da İlginizi Çekebilir

Bu Kitabı İndirebilirsiniz!